Olan Vatandaşa Oldu, Tape’ler Kotaları Doldurdu!11 sene ÖNCE
Olan Vatandaşa Oldu, Tape’ler Kotaları Doldurdu!Bu hafta başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından peş peşe gündeme gelen kaset ve tape iddiaları, Türkiye’de paranoyaya dönüşen “acaba dinleniyor muyum” kuşkularını arttırdı. Casus böcek – gizli kamera arama tespit cihazları ve hizmet alımında patlama yaşanıyor.
Wall Street Journal Türkiye’den Ayşegül Güven’in haberine göre, Böcek ve dinleme cihazı arama şirketlerine giden hizmet alım başvuruları son birkaç günde yüzde 100 ile yüzde 400 arasında artış gösterdi.
Gerçekleşen ortam aramaların yüzde 20’sinde gerçekten bir cihaz bulduklarını ifade eden AG34 Elektronik Güvenlik Sistemleri’nin yöneticisi Ömer Bayrakçı “Kurumsal şirketlerden talep var. Ama arayan ev hanımları da oluyor” diyor.
Sektördeki şirketlerin verdiği bilgilere göre gündeme bağlı olarak inişli çıkışlı seyir izleyen ortamda detektör ile böcek aratma talebi yine zirve yaptı. Küçük ölçekli firmalarda ve yüzeysel şüphelerde insanların fiyata takılabildiğini ifade eden sektör temsilcileri VİP kişiler ve büyük kurumlar için rakamın hiç önemli olmadığını belirtiyor.
Macro 3 adlı şirketin temsilcisi rüşvet ve yolsuzluk araştırmasının ardından talebin arttığını ifade ederek, “Yüzde 100 gibi bir talep artışı hissettik” derken Ankara merkezli bir şirketin yönetici de bu talep artışını doğruluyor ve “Sadece sormakla kalmıyorlar. Taleplerini hizmet alımına da dönüştürüyorlar” diye konuşuyor.
100 METREKAREDE ARAMA 4 BİN LİRA
Ömer Bayrakçı’nın verdiği bilgilere göre, böcek aramasında çok göreceli yöntemler var. Aramada her gizli kamera ya da dinleme cihazı uygulaması olasılığına karşı farklı detektörler kullanılıyor. “Panzehir geliştirirken zehrin örneği olması lazım” diyen Bayrakçı 100 metrekarelik bir alan için birinci derece aramanın 1000-1200 TL karşılığında, ortamdaki tüm eşyaların röntgeninin çekildiği üst düzey aramanın ise 3-4 bin TL bedel ile yapıldığını söylüyor.
Türkiye’de özel sektörün böcek araması hizmetini 2004 yılında vermeye başladığını ifade eden Bayrakçı en çok gizli cihaz yerleştirilen ürünlerin daha ucuza mal olan kol saati, kalem kamera, anahtarlık kamera, tatlandırıcı şeker gibi objeler olduğunu ifade ederek, “Her ürün gizli kameraya dönüşebilir. Biz fön makinesinin içinde bile bulduk. Bilgisayar speraker’larından da çok çıkıyor” diye konuştu.
Ortam dinleme cihazları frekans yayan ve yaymayan olarak iki farklı şekilde hizmet veriyor. Kablosuz cihazlar sinyal arayan detektörler ile bulunabiliyor. Ancak sinyal yaymayan, kendi içine kayıt yapan ve sonra gelinip fiziksel olarak oradan alınmasını gereken cihazlar da var. Sektöre göre kablosuz cihazların ağırlığı biraz daha yüksek olsa da iki sistem de oldukça yaygın kullanılıyor.
GİZLİ KAMERA BULUNCA BİR KAMERA DA EV SAHİBİ KOYUYOR
Ömer Bayrakçı kablosuz cihazların bulunması durumunda sahibine ulaşmanın emniyet aracılığıyla sağlanabildiğini ifade diyor. “Sim kartla bağlanabilen bir görüntüleme ya da dinleme cihazıysa o cihazın sim numarası, o simi arayıp dinleyen numaranın sahibi açığa çıkartılarak dinleyen bulunabiliyor” diyor. Kablolu cihazlarda ise bunun teknik takip ile mümkün olmayacağını ifade ederek kullanılan yöntemi şöyle anlatıyor: “Sistemi bulunca dokunmuyoruz. Ev sahibi de ortama gizli kamera yerleştiriyor. Böylece sistemi kuran gelip almaya geldiğinde, kim olduğunu anlayabiliyoruz.”
Gizli kameralar ya da dinleme cihazları artık her yerde ve her şekilde karşımıza çıkabiliyor. Çakmak, alarm saat, araba anahtarı, gülen yüz biblo, Flash bellek ya da kol saati gibi değişik objelerin içine yerleştirilen bu kameraların amatör olanlarında fiyat 20 TL’den başlayıp 400 TL’ye kadar çıkıyor. Sırf buna benzer böcek ürünlerin satışını yapmak için kurulmuş çok sayıda web sitesi var. Ancak bu ürünler sadece siyasileri ya da iş adamlarını izlemek için kullanılmıyor. Bireysel kullanım da oldukça yaygın. Bir web sitesi yetkilisinden aldığımız bilgilere göre evindeki dadıyı habersiz izlemek isteyen ebeveynler ya da eşinin sadakatinden şüphelenenler de bu gibi ürünleri satın alma yoluna gidebiliyor.
Wall Street Journal Türkiye / Ayşegül Akyarlı Güven