Kurumsal

HAKKIMIZDA

FARKLI BİR BAKIŞ MANİFESTOSU

Kaiser geziye çıkmadan önce, ‘bütün kuşbeyinli uyruklarını yıkanmış paklanmış olarak’ görsün diye nazırları, gözcüleri, teşrifatçıları Almanya’nın dört bir yanına haber saldığında, Kaiser’in buyruklarına göre düzenlenmiş uydurma bir hayatı yaşamaktansa kendi oyunlarını sürdürmek isteyen çocuklar direnir, yıkanmak istemezlermiş.

Sevgili Ünsal Oskay hocamızın izinde, hayatın ‘nesnesi’ değil, ‘öznesi’ olabilmek için ‘yıkanmak istemeyen çocuklar’ olarak yola çıktık…

Uzaktan kumandalı robotlaştırılmaya karşı sloganımız, “Özgür düşünce, bağımsız yayın”. Amacımız, dünyaya, topluma, hayata, insana ve pazara ‘farklı bir bakış’ açısıyla yaklaşmak.

Dijital yaşama ve sosyal medyaya farklı bir toplumsal bakış açısıyla eleştirel yaklaşıyor, ezber bozan alternatif düşünceler ortaya koyuyoruz.

Hayatı poptan, toptan, Facebook ve televizyon dizilerinden ibaret, tüm bildikleri televizyon haber spikerleri, program yapımcı ve sunucuları, internet sitesi editör ve adminleri ile dedikoducu sosyal ağ kullanıcılarının paylaştıkları, yazdıkları yorumlar ile sınırlı, okumayan, araştırmayan, sorgulamayan, bilmeyen, öğrenmeyen, öylesine yaşayıp giden kitleler ile yollarımızı çoktan ayırdık.

Klişe dayatmalara karşıyız. Popüler piyasa kültürüne inat, genel geçerli dar bakış açılarından ve yüzeysel yaklaşımlardan farklı bir içerik sunmaya çalışacağız.

Yeri geldiğinde “kral çıplak!” demekten de çekinmeyeceğiz.

İnsanı güdüleyen televizyon, gazete, dergiler ve sosyal medya kandırmacasıyla insanları asosyalleştiren, zaman tünelinde kimliksizleştiren dijital dünyanın dışında farklı bir bakış açısıyız.

Televizyonlardaki popülist “uzman” görüşlerine itibar etmiyoruz!

Kendisi gibi düşünmeyen ve yaşamayanları yok sayanların nefret ve linç kültürüne, ötekileştirme’lerine karşı duyarlıyız. Dezenformasyon ve manipülasyonlara karşı her zaman uyanık olmaya çalışacağız. Hiç tanımadığı insanları, sahip olduğu sınırlı dezenformatik manipüle bilgiler, ‘tevatür-tweet’ler ve ‘şehir efsaneleri’ ile yerden yere vurarak, iletişim cennetini iletişim cehennemine çeviren sosyal medya sürü psikolojisinden farklı bir kulvarda olacağız.

İkiyüzlülüğe karşıyız. Neysek o’yuz! Hiç kimseye şirin görünmek gibi bir zorunluluğumuzun olmamasının yanı sıra, ‘popüler olmak’ gibi bir kaygımız da yok. Her zaman olduğumuz gibi görünüp, göründüğümüz gibi olacağız. Hedefimiz doğrular ve gerçekler, rehberimiz akıl ve bilim olacak. Her zaman yeniliklere açığız. Değişmeyen tek şeyin değişim ve gelişim olduğuna inanıyoruz. Gelenekçi değil gelecekçiyiz. ‘İçerik’ ile ‘biçim’in bileşiminden oluşan ‘özgün’lüğümüzü, ‘özgürlüğümüze’ borçluyuz.

İki ayrı rengin karışımından yeni bir renk çıkar. Hayatın güzelliği, renklerin, zevklerin ve düşüncelerin çeşitliliğidir. Sunduğumuz içerikler, tutuculuk ve önyargılardan uzak, nesnel, hoşgörülü, farklı görüş ve düşüncelere saygılı, çok yönlü olacaktır.

Eleştirirken bile, insansal ölçütlerden uzaklaşmayacağız.

‘Tabu’larımız yok ve hiçbir zamanda olmayacak. Özgür bir düşünce platformunda, tez ve antitezlerden oluşan sentezleri paylaşıyoruz.

Hayata hep gülümseyen ve gülümseten açılardan, güleryüzle bakmayı seviyoruz. Güldürürken düşündüren, hayatın çok renkliliğini yansıtan, keyifli bir bakış açısı sunuyoruz. Dünyadaki hiçbir şey, “yaşama sevinci”nden daha değerli değildir! İçimizdeki çocuğu hep yaşatacağız! Adım atmak, durmaktan her zaman daha iyidir. Hayat “hareketi” ödüllendirir!

Hayatın sonsuz bir keşfetme serüveni olduğuna ve bu serüvenin zevkine de her gün yeni bir şeyler öğrenilerek varılabileceğine inanıyoruz.

En son teknolojik gelişmelerin yanında, hayatı yaşanmaya değer kılan tüm güzellikleri, en renkli yanlarıyla yansıtıyoruz.

Amacımız, günlük yaşamın monoton sıkıcılığından birazcık olsun uzaklaştırıp, rahat bir nefes almanızı sağlamak. Daralan bakış açıları nedeniyle sıkışan yürekleri genişletmek.

Siyasal ve toplumsal zor koşullara, her şeye karşın, estetik kaygılarımızdan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Toplumcu gerçekçi sanatın yanındayız.

Yeri geldiğinde kendimizle de dalga geçecek, gelen eleştirileri hoşgörü ile kabul edip, özeleştiri yapmaktan çekinmeyeceğiz.

Kimi zaman akıntıya karşı yüzmekten yorulsak bile, ilkelerimizden ve ideallerimizden asla vazgeçmeyeceğiz.

Hayata yeni ‘artı değer’ler katabilirsek ne mutlu bize!

Son olarak; üreten ve ürettiklerini paylaşmayı seven, tüm ‘yıkanmak istemeyen çocuklara’, editör ve/ ya da konuk yazar olarak sayfalarımız açık. Sizleri de aramızda görmekten mutlu olacağız.