Hiç Yakıtsız Tümüyle Güneş Enerjisi İle Uçan Uçak Geliştirildi

Dünyada bir ilk olan ve 17 bin güneş paneli ile donatılan uçak 12 yılda geliştirildi İsviçreli psikiyatrist Bertrand Piccard ve arkadaşı André Borschberg tarafından geliştirilen ekonomik ve doğa dostu uçak gelecek yıl uçuşlara başlayacak. Asıl mesleği psikiyatristlik olan Bertr...

Dünyada bir ilk olan ve 17 bin güneş paneli ile donatılan uçak 12 yılda geliştirildi

İsviçreli psikiyatrist Bertrand Piccard ve arkadaşı André Borschberg tarafından geliştirilen ekonomik ve doğa dostu uçak gelecek yıl uçuşlara başlayacak.

Asıl mesleği psikiyatristlik olan Bertrand Piccard tam bir uçuş ve doğa tutkunu.

Piccard geliştirdiği uçağı altı gün boyunca uçurduktan sonra pilotluğu arkadaşı Borschberg’e devredecek. İkili böylece altı ay sürmesi beklenen bir yolculuğa çıkacaklar.

12 yılda geliştirilen ve üzerinde tam 17 bin güneş paneli olan uçağın kanatları çok geniş ancak bu boyutlardaki normal bir uçakla aynı ağırlıkta.

Uçakta, Amerikan şirketi SunPower tarafından evler için yapılan güneş panelleri kullanıldı.

Gövde ve kuyruklar üzerindeki güneş panellerinde üretilen enerji bir aküde toplanıyor, buna bağlı dört elektrik motorunu çalıştırıyor.

Uçak gündüz yaklaşık 8,5 km tırmandığında piller şarj oluyor ve aynı zamanda motoru da çalıştırıyor. Gece ise pillerde depolanan enerji kullanılıyor. Ertesi gün sistem yine aynı şekilde çalışıyor. Böylece uçağın sonsuza kadar uçma olasılığı var.

Altı gün boyunca hiç durmadan uçacak

Altı gün boyunca hiç durmadan uçmayı planladıklarını söyleyen Bertrand Piccard, günde yaklaşık 1.000 km kat edip, her kıtada bir ya da iki kez duraklayarak bütün dünyayı turlayacaklarını belirtiyor.

Koltukları düz olan uçakta pilot fiziksel egzersizler yaparak dinlenebiliyor. Uçak otomatik pilota bağlıyken kaptan yeme-içme ve diğer yaşamsal gereksinimlerini karşılayabiliyor.

En büyük korkuları ani hava değişiklikleri

Piccard, en büyük korkularının ani hava değişiklikleri olduğunu, böyle bir durumda kendilerini Pasifik ve Atlantik Okyanusu üzerinde bulabileceklerini söylüyor. Pasifik ve Atlantik’in ortasında kendilerine ulaşılması ve kurtarılmalarının birkaç sürebileceğini belirtiyor ve ekliyor: “Bu biraz korkutucu. Ama bu da maceranın bir parçası. Bizim buna hazır olmamız gerekir.”