Dünyada insanlığın çok merak edilen bir sırrı daha çözüldü9 sene ÖNCE
Dünyada insanlığın çok merak edilen bir sırrı daha çözüldüAylık 12.000 dolarlık maaşının yüzde 90’ınını yoksullar ve küçük girişimcilerin yararına çalışan vakıflara bağışlayarak, son derece mütevazı bir yaşam süren Uruguay’ın 79 yaşındaki Efsane Devlet Başkanı José Mujica veda etmeye hazırlanıyor.
Güney Amerika ülkelerinden Uruguay’da dün yapılan seçimlerde 2 milyon 600 bin seçmen sandık başına gitti. İktidarın adayı Tabare Vazquez yeterli oyu alamadığından devlet başkanlığı seçimi ikinci tura kaldı.
Anayasa gereği yeniden aday olamayan ve dünyanın en yoksul başkanı olarak anılan sosyalist lider Jose ‘Pepe’ Mujica ise veda ediyor. “Yeniden seçilme müessesine karşıyım” diyen Mujica 1 Mart 2015’te görevini yeni başkana devredecek.
BANKA HESABI BİLE OLMAYAN BİR DEVLET BAŞKANI
Siyasetçilerin yaşam tarzının, seçmenlerinden çok uzak olduğu kamuoyunda yaygın olarak dillendirilen bir şikâyettir. Ama Uruguay’da bu durum çok farklıydı.
Bazı dünya liderleri saraylarda yaşar. Bazılarınınsa ağzı sıkı uşaklar, yatlar ve hatta şampanyalarla dolu şarap mahzenleri vardır. Bir de eski bir gerilla olan Uruguay Devlet Başkanı José Mujica gibiler var. Mujica, başkent Montevideo’nun banliyölerinde, tek bir hizmetçisi bile olmadan gösterişsiz bir evde yaşıyordu.
Göreve geldiği zaman 42 personelin görev yaptığı Suárez y Reyes başkanlık konutuna taşınmayı reddetti ve uzun süredir karısıyla beraber yaşadığı evden ayrılmayacağını söyledi.
Köhne bir çiftlikte yaşayan ve maaşının büyük bölümünü bağışlayan Uruguay Devlet Başkanı çok farklı bir portre çiziyor.
Evin dışında çamaşırlar kurutuluyor. Evin suyu bahçede etrafı otlarla kaplı bir kuyudan geliyor.
Güvenliğini ise evin önündeki toprak yolda sadece iki polis memuru ve üç bacaklı Manuela adlı köpek sağlıyor.
Burası, yaşam tarzı diğer dünya liderlerinden keskin biçimde ayrılan Uruguay Devlet Başkanı José Mujica’nın konutu.
Başkan Mujica, Uruguay devletinin liderlerine tahsis ettiği lüks konutta yaşamaktan kaçınmış, karısının başkent Montevideo’nun hemen dışında bulunan ve toprak bir yoldan ulaşılabilen çiftlik evinde kalmayı tercih etmişti.
Başkan ve karısı, birlikte tarlada çalışıyor, bahçelerinde yetiştirdikleri çiçekleri yerel pazarda satıyorlar.
Uruguay’da resmi görevliler için mal varlığı beyanında bulunmanın zorunlu olması nedeniyle, 2010 yılında göreve geldiğinde malvarlığını bin 800 dolar olarak açıklamıştı. O da garajındaki 1987 model Volkswagen Beetle’ın değeriydi. Bu yıl mal varlığı beyanına, eşinin mal varlığının yarısını da ekledi.
Mujica hiç kravat takmıyor ve maaşının yüzde 90′ını, çoğu evsizlere olmak üzere bağışlıyor. Bağışlardan sonra elinde kalan maaşı, Uruguay’daki aylık ortalama maaş olan 775 dolara denk düşüyor.
Onun temsil ettiği ılımlı radikalizm (hükümeti devirmek için silah kuşandığı günlerden belirgin bir sapma söz konusu) Uruguay’ın Latin Amerika’nın en liberal ülkesi olarak yükselişinin bir örneği.
Mujica’nın yalın yaşam tarzı ve 12 bin dolara denk gelen aylık maaşının yüzde 90’ını bağışlaması, “dünyanın en yoksul devlet başkanı” olarak nitelenmesine neden oldu.
Mujica, bahçesindeki eski bir sandalyenin üzerinde otururken “Hayatımın büyük bölümünde böyle yaşadım” diyor ve ekliyor: “Sahip olduklarımla iyi yaşayabilirim.”
Mujica bağışlarını, yoksulların ve küçük girişimcilerin faydalanabileceği kurumlara yapıyor.
Toprak, traktörler ve bir evin paylarından oluşan bu yeni mülklerle sahip olduğu mal varlığı 215 bin dolara çıktı.
Bu yeni duruma rağmen, zenginliği Devlet Başkan Yardımcısı Danilo Astori’nin varlığının üçte ikisi, Mujica’nın selefi Tabare Vasquez’in varlığınınsa üçte biri oranında.
1 Mart 2010’da Devlet Başkanı seçilen Mujica, 1960 ve 1970’li yıllarını, Uruguay’ın Küba devriminin etkisi altındaki gerilla grubu Tupamaros’un saflarında yer alarak geçirmişti.
Altı kez vuruldu ve 14 yılını cezaevlerinde geçirdi.
Tutukluluk süresinin önemli bir bölümü çok zor koşullar ve tecrit altında geçti.
Uruguay’ın demokrasiye döndüğü 1985 yılındaysa serbest bırakıldı.
‘KENDİMİ YOKSUL HİSSETMİYORUM’
Mujica, bu yılların hayata bakışını şekillendirdiğini söylüyor.
“En yoksul devlet başkanı olarak anılıyorum ama kendimi yoksul hissetmiyorum. Yoksul insanlar sadece pahalı bir hayat tarzına sahip olmayı sürdürmek adına çalışan insanlardır ve her zaman daha fazlasını, daha fazlasını isterler” diyor Mujica.
Sözlerini “Bu bir özgürlük meselesi. Çok fazla mülke sahip değilseniz kendinizi hayatınız boyunca köle gibi çalışmak zorunda hissetmezsiniz ve böylece kendiniz için çok daha fazla zamanınız olur. Garip bir yaşlı adam gibi görünebilirim ama bu özgür bir seçim” diye sürdürüyor.
Uruguay lideri, geçen yıl Haziran ayında Rio+20 zirvesinde aynı noktaya değinmiş ve şöyle konuşmuştu:
“Öğleden beri sürdürülebilir kalkınma hakkında konuşuyoruz. Kitleleri yoksulluktan çıkarmaktan konuşuyoruz. Ama ne düşünüyoruz? Zengin ülkelerin kalkınma ve tüketim modelini mi istiyoruz? Şimdi size soruyorum: Eğer Hintliler Almanların hane başına sahip olduğuyla aynı oranda otomobile sahip olsaydı, bu gezegene ne olurdu? Bu aşırı tüketim seviyesi gezegenimize zarar veriyor.”
Mujica, dünya liderlerinin çoğunu, büyümeye tüketimle ulaşılabileceğine inanma körlüğü içinde olmakla suçluyor.
José Mujica’ya göre bu anlayış dünyanın sonunu getirir…
Bir vejetaryen olan Mujica, siyasi yaşamında artık güçlü bir bağışıklık sistemine sahip değil.
Kamuoyu yoklamaları uzmanı Ignacio Zuasnabar, “Birçok insan yaşam tarzından dolayı Devlet Başkanı Mujica’ya yakınlık duyuyor. Ancak bu durum hükümetinin icraatları nedeniyle eleştiriden muaf tutulmasını sağlamıyor” yorumunda bulunuyor.
Uruguay muhalefeti, ülkenin son dönemdeki ekonomik başarısının, sağlık ve eğitim gibi kamu hizmetlerini iyileştirmediğini belirtiyor.
Mujica’nın halk arasındaki desteği 2009 yılından beri ilk kez yüzde 50’nin altına düştü.
Uruguay Devlet Başkanı Mujica, bulunduğu konumla ilişkisini şöyle tanımlamıştı:
“Ben bir Cumhuriyetçiyim. Devlet başkanları bir fonksiyonu yerine getirmek için belli süreyle seçilir. Yeniden seçilme müessesine karşıyım. Cumhuriyetlerimizin içinde feodal sistemler barındırıyoruz; krallar, hükümdarlar için yapıldığı gibi kimilerimizin önlerine kırmızı halılar serdirmeleri bundan. Siyasi liderlerin ideal yaşam tarzı, hizmet ve temsil etme iddiasında oldukları halkın çoğunluğundan farksız olmalı.”
Sandık çıkış yoklamalarına göre, iktidardaki sol parti ittifakı “Frente Amplio”nun (Geniş Cephe) adayı Tabare Vazquez’in oy oranı yüzde 47 oldu. 74 yaşındaki Tabare Vazquez, daha önce 2005 – 2010 yılları arasında Uruguay’ın devlet başkanlığı görevinde bulunmuştu.
Seçim sonrası taraftarlarına seslenen Vazquez, en çok oyu alan siyasi güç olduklarını vurguladı.