Mobil abonelerin sayısı dünya nüfusunu geçti9 sene ÖNCE
Mobil abonelerin sayısı dünya nüfusunu geçti
Hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen cep telefonları sağlığımızı tehdit ediyor
Mobil iletişim aracı olarak hayatımıza giren cep telefonları akıllanıp mini birer bilgisayara dönüştükçe bağımlılığımız daha da arttı. Yapılan araştırmalara göre gençlerin yüzde 90’ı günün 10 saatini bu cihazlara harcarken, 65-75 yaş arasındaki kullanıcılar bile günde en az 10 kez cep telefonunu kontrol ediyor. Gençler günde 95 dakika cep telefonu ile yazışıyor, 27 dakika müzik dinliyor.
Ancak çoğumuz bir an olsun yanımızdan ayırmadığımız bu akıllı küçük cihazların sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerinin farkında değiliz.
Kablosuz cihaz kullanımının düşündürücü boyutu olan radyasyon yayılımı cep telefonlarında da karşımıza çıkıyor. Üstelik 3G gibi işlevsel özellikleri ve internet bağlantısı arttıkça bu risk daha da çoğalıyor.
Cep telefonuyla ne kadar çok konuşursanız o kadar kulağınızın, başınızın ağrıdığını, yüzünüzün kızardığını hissetmiyor musunuz?
BM’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO), cep telefonunun beyin kanserine yol açabileceğini açıkladı: “Kanıtlar, cep telefonunun şüpheli kanser yapıcı sınıflamasına alınması gerektiğini gösteriyor.” Cep telefonlarındaki kanser riski üzerine ilk kez uyarıda bulunan kuruluş, “mümkünse cep telefonundan uzak durmak ve kullanmamak gerektiğini” ekledi.
Neden Tehlikeli?
Raporda, cep telefonlarının yaydığı radyo frekansları ile beyin hücrelerine zarar verip tümöre yol açabildiği açıklandı. Mikrodalga fırınların yaydığına benzer miktarda radyasyon yayan telefonlar, hafıza fonksiyonlarında da gerilemeye neden olabiliyor.
Uzun süreli cep telefonu kullanımının yaydığı elektromanyetik dalgalar nedeniyle büyüme hormonunun salgılanmasını engelleyip çocukların gelişimini olumsuz etkilediği biliniyor. Ayrıca sperm oluşumu, hareketi ve morfolojisi üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle kısırlığa bile yol açabiliyor.
Yukarıdaki fotoğrafta sol tarafta herhangi bir RF (radyo frekansı) kaynağına maruz kalmamış bir kişinin termografik görüntüsü yer alıyor. Sağ tarafta ise 15 dakikalık bir cep telefonu konuşması sonrası elde edilen termografik görülüyor. Kırmızı renk ısıyı temsil ediyor. Bazen hepimiz uzun telefon görüşmeleri yapıyoruz, bir süre sonra kulağımızın ısındığını hissediyoruz. İşte yukarıdaki grafik de bunu gösteriyor.
Hayatımıza bu kadar girmiş, işlerimizi kolaylaştıran bu akıllı küçük cihazlardan vazgeçmemiz ve bir anda bırakmamız elbette olanaksız. Ancak bilinçli kullanarak sağlığımıza verdiği zararları en aza indirgememiz mümkün olabilir.
İşte bunun için dikkat etmemiz gereken unsurlar:
• Cep telefonu seçerken soğurma değeri anlamına gelen "SAR” değerlerine dikkat edilmesi gerekir. O telefonun soğurma değeri, yani kaynaktan/uydudan aldığı veya baz istasyonundan çektiği gücün değeridir. (*)
• Cep telefonu mümkün olduğunca vücuttan uzakta tutulmalıdır. Zaten kullandığımız telefonların içerisinde, telefonun vücuttan en az 10 milimetre uzak tutulması belirtiliyor.
• Cep telefonu görüşmeleri kulaklıkla, eğer bu mümkün olmazsa hoparlör açılarak yapılmalıdır.
• Cep telefonları, özellikle ilk arama yaparken en yoğun radyasyon yaymaktadır. Birini aradığınızda iletişim sağlanmadan kulağınıza götürmeyin. Aynı şekilde telefonunuzu ilk çalışında kesinlikle açmayın, en az 2 kez çaldıktan sonra açın.
• Cep telefonlarını cebinizde değil, çantanızda taşıyınız ve bedeninizden uzak tutun.
• Ev ve işyerlerinde telefonunuzun açık olduğu ama kullanmadığınız zamanlarda mümkün olabilen en uzak mesafeye bırakın.
• Cep telefonlarını yatak odanızda bulundurmayın ve yatarken telefonunuzu ‘uçak modu’na alın.
• Cep telefonu görüşmeleriniz bir kerede 10 dakikayı günde ise yarım saati aşmamalıdır.
• Eğer kulaklık kullanamıyorsanız cep telefonunu sürekli aynı kulakta tutmayın. Arada bir kulak değiştirin.
• Otomobil, otobüs, deniz veya tren yolculuklarınızda, sinyal iletimi için radyasyon seviyesinin normalin çok üzerinde artması nedeniyle, vücudunuza zararı artacağı için kullanımınızı sınırlayın.
• Telefonunuza koruma sağlayan kılıflar kullanın. Bu kılıflar, telefonunuzun vücudunuz üzerindeki olumsuz etkileri üzerine kalkan vazifesi görür.
• Çocuklar yayılan zararlı elektromanyetik dalgalardan 2 kat daha fazla etkileniyor ve zarar görüyor. Cep telefonları çocuklardan uzak tutulmalıdır.
(*) Watt/kg olarak hesaplanan bu SAR değeri sınırları ülkemizin de tabi olduğu AB Konseyi tarafından 2 W/kg, ABD tarafından ise 1,6 W/kg olarak belirlenmiştir. Bu limitler yasal olarak belirlenmiş olan limitler olsa da uzmanlar meslekleri gereği elektromanyetik dalgalara maruz kalanlar için 0,4 W/kg, genel halk için ise 0, 08 W/kg üzeri değerleri tehlikeli buluyorlar.