2024 DİJİTAL PAZARLAMA REHBERİ1 sene ÖNCE
2024 DİJİTAL PAZARLAMA REHBERİKAMİL ERYAZAR
İnternet devleri Google ve Facebook, sayfalarında yalan haber yayınlanmasını engellemek için harekete geçti. Ancak bu adımlar, içerik algoritmalarını şeffaflaştırmaya bir türlü yanaşmadıkları için yine belirsizliğini koruyacak ve bu konudaki tartışmalar da sonlanmayacak.
18. ve 19. yüzyıllarda buharlı makinelerin geliştirilmesiyle başlayan Sanayi Devrimi gibi 21. yüzyılda internetin geliştirilmesiyle başlayan Dijital Devrim de sadece iletişim sistemlerini değil insanların toplumsal yaşamlarıyla birlikte dünya ekonomisini de değiştirdi.
İnsanlık tarihinin en önemli teknolojik buluşlarından biri olan internetin henüz giderilemeyen en büyük sorunlarından biri ‘güvenlik’ diğeri ise ‘sahtecilik’.
Troller ya da bot’lar tarafından oluşturulup yayılan “yalan haberler” (fake news), ABD’deki son başkanlık seçimlerini Rusya’nın etkilediği iddiasıyla birlikte dünyanın gündeminde en çok konuşulan konular arasına girdi. Obama yönetimi giderayak bu siber savaşı diplomatik boyuta çekerek 35 Rus diplomatı ‘istenmeyen adam’ (persona non grata) ilan ederek sınır dışı etti.
Başkan olduktan sonra ilk resmi ziyaretini CIA'nin Virginia’daki merkezine gerçekleştiren Donald Trump, "Medya ile devam eden bir savaşım var. Onlar yeryüzündeki en haysiyetsiz şeyler" dedi.
İlk kez basının karşısına çıkan Trump'ın Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer da, işe yine ABD medyasını azarlayarak başladı: "Twitter üzerinden yalan haber yayıyorsunuz."
Twitter Hiçbir Şeyden Çekmedi Bu ‘Bot’lardan Çektiği Kadar!
SEC (United States Securities and Exchange Commission) de yayınlanan belgelere göre, Twitter kullanıcılarının yaklaşık yüzde 10’unu bot’lar yani gerçek bir insan olmayan robot hesaplar oluşturuyor. Twitter yönetimi zaman zaman temizlik yapsa da bunlarla bir türlü başa çıkamıyor. Zaten Twitter’ın CEO'su ve kurucusu Jack Dorsey de en büyük başarısızlıklarının bu konuda olduğunu itiraf ediyor.
‘Yalan Haber’ Savaşı
Google News’in ABD’deki başkanlık seçimi sonuçlarını yanlış göstermesi süreci hızlandırdı.
Konuyla ilgili tartışmalar, 70news isimli asparagas haber içerikleri üreten bir sitede yayınlanan, ‘Trump oyların çoğunu aldı’ haberinin yanlış olmasına karşın Google Haberler sekmesinde yer alması üzerine başlamıştı. Bilindiği üzere, Trump başkanlık için yeterli delegeyi çıkarmış olsa da, toplam oy sayısında Hillary Clinton sandıklardan birinci çıkmıştı. Oysa Google algoritması, ilgili 70news.com haberini ‘nihai seçim sonuçları’ aramasında en üst sırada göstererek, bu yalan haberin çok hızlı bir şekilde yayılmasına neden oldu.
Benzer şekilde, Facebook da kullanıcılarını sadece kendi beğendikleri içeriklere benzer içerikler göstermek suretiyle bir ‘yankı odası’ içine hapsettiği, yani farklı görüşlere erişmelerine izin vermediği ve Google ile birlikte dezenformasyonun yayılmasına neden olduğu için eleştirilmişti. Her ne kadar, Zuckerberg, “Facebook içeriğinin yüzde 99’u gerçeğe dayalı ve kalan yüzde 1’lik bölüm de tümüyle yalan değil” gibi bir açıklama yaparak, Facebook’un seçim sonuçları üzerinde bir etkisi olmadığını iddia etse de, eleştirenleri ikna edememişti.
Facebook: Seçim sonucunu etkilemedik
ABD başkanlık seçimi sürecinde "site üzerinden yayılan yanlış haberlere karşı bir şey yapmamakla" suçlanan Facebook’un patronu Zuckerberg, Facebook’ta yayılan yanlış haberlerin seçimin sonucunu etkilediği iddialarını reddetti.
Zuckerberg, "Facebook'taki toplam içeriğin yalnızca çok küçük bir kısmını oluşturan yanlış haberlerin, seçim sonucunu herhangi bir şekilde etkilemiş olduğu fikrinin şahsen oldukça delice olduğunu düşünüyorum" dedi ve seçmenlerin kararlarını "kendi yaşam deneyimleri çerçevesinde verdiklerini" düşündüğünü ifade etti.
Dünya görüşüne göre haber filtresi
Zuckerberg ayrıca Facebook'ta yeni bir filtreleme sistemi üzerine çalıştıklarını ve bu filtreleme sayesinde kullanıcılara öncelikli olarak "kendi görüşleriyle paralel olan" haberleri göstermeyi planladıklarını ifade etti. Zuckerberg, "Kullanıcıların, kendi dünya görüşlerine uymayan haberleri okumadan gizlediğini" gözlemlediklerini de sözlerine ekledi.
2015'te yayınlanan bir araştırmaya göre, liberal ve muhafazakâr Facebook kullanıcılarının içerik akışlarına genel olarak birbiriyle aynı doğrultuda olan haberler yansıyordu. Çalışma aynı şekilde kullanıcıların, kendi fikirleriyle örtüşmeyen haber başlıklarına ender olarak tıkladığını da gözler önüne sermişti.
Yalan haberlere karşı Google ve Facebook’tan yeni çözümler
İnternet devleri Google ve Facebook, ‘yalan haber’ tanımlamalarıyla ilgili kural değişikliğine giderek koşullarını yeniden belirledi. Yapılan değişiklikler çerçevesinde, bundan böyle Google’ın reklam verme sistemi ‘Google ads’ üzerinde “doğru tasvir edilmemiş içeriğe sahip” olan haberler yayınlanamayacak.
Bunun paralelinde Facebook da benzer adımlar atıyor. Bir şirket sözcüsü, "Uygulamalarımız ve sayfalarımızda yasa dışı, yanıltıcı ya da aldatıcı içeriğe sahip haberler yayınlamıyoruz. Buna yalan haberler de dahil" açıklamasında bulundu.
Bu çerçevede, Facebook ve Google'de çıkan yalan haberleri yayanlar, her iki şirket için de finansal kayba yol açacak. Bu değişiklik, her iki internet devi için de, reklam gelirlerinin bir bölümünden özveride bulunacakları anlamına geliyor.
Facebook ve Google’ın politik haber içeriğinin yayılımını belirlemedeki gücü göz önünde bulundurulduğunda, bu platformların içerik algoritmalarının şeffaflaşması taleplerinin daha da artacağı öngörülebilir.
Facebook'tan 'yalan haber' butonu
Yalan haberlerin Facebook üzerinde dolaşımının engellenebilmesi için yeni bir fonksiyon geliştirildiği duyuruldu. Artık kullanıcılar yalan haberleri Facebook'a hızlıca rapor edebilecek.
Kullanıcılarının içerik akışında çıkan ve yayılan yalan haberlerle ilgili büyük eleştirilere maruz kalan Facebook, konuyla ilgili yeni bir adım atma kararı aldı. Facebook yönetimi, bundan böyle kullanıcıların yalan haberleri hızlıca işaretlemelerine ve Facebook'a bildirmelerine olanak sağlayacak bir fonksiyon geliştirdi.
Facebook'un başkan yardımcısı Mosseri, yeni gelişmeyi Facebook'un bloğunda yaptığı bir açıklama ile duyurdu. Mosseri, bir metindeki verilerin doğru olup olmadığını kontrol etme alanında uzmanlaşmış, güvenilir uluslararası şirketlerle çalışacaklarını açıkladı.
Henüz test aşamasında
Yeni fonksiyon şu anda test etme amaçlı kullanıcıların yalnızca küçük bir kısmına sunulmuş bulunuyor. Bu kullanıcılar yalan olduğunu fark ettikleri ya da düşündükleri haberleri 'yalan haber' olarak işaretleyebilecek.
"Yeterli sayıda" kullanıcının işaretlediği içerikler, Facebook tarafından Poynter Enstitüsü'nün Uluslararası Veri Kontrol Ağı bünyesindeki çeşitli bağımsız uzman kurumlara iletilecek. Bu kurumların onayını almayı başaramayan haberler Facebook'tan silinmeyecek, bunun yerine Facebook tarafından 'şüpheli' olarak işaretlenecekler. Bu haberler, kullanıcıların içerik akışlarının alt kısımlarında 'şüpheli' uyarısıyla görünmeye devam edecek.
DEVAM EDECEK…
Makalenin bundan önceki bölümü: Dünyanın başı yalan haberlerle dertte!