Dünyanın ilk insansız mobil manavı7 sene ÖNCE
Dünyanın ilk insansız mobil manavıUBER’in yeni CEO’su İranlı bir göçmen…
Tahran doğumlu İranlı bir göçmen olan Dara Khosrowshahi, 60 ülkede hizmet veren, özel araç çağırma ve sürücülü araç kiralama (mobil taksi) uygulaması Uber'in yeni CEO'su oldu. Geçtiğimiz aylarda yönetim kademesindeki cinsel istismar skandalı nedeniyle büyük bir imaj kaybına uğrayan dünyanın en büyük internet girişim şirketlerinden biri UBER artık Dara Khosrowshahi’ye emanet.
Dara Khosrowshahi, turizm sektörünün sosyal nabzını tutan dünyanın en büyük online seyahat acentesi Expedia'nın CEO’luğunu yapıyordu. 94.6 milyon dolar kazancıyla dünyanın en zengin CEO’ları arasında ilk sıralarda yer alan Khosrowshahi’nin, Expedia ile 2020 yılına kadar anlaşması vardı. Ancak gelen cazip teklif karşısında ani bir kararla UBER’in başına geçti.
UBER’in CEO'su Travis Kalanick, şirkette son dönemde artan taciz ve ayrımcılık suçlamalarının ardından yönetim kurulu tarafından süresiz olarak görevden uzaklaştırılmış, geçen ay ise Kalanick istifa ettiğini açıklamıştı.
Teknoloji devi şirketlerin çoğunun kurucu ve yöneticileri göçmen kişiler
Dünyanın en büyük teknoloji şirketi Apple’ın kurucu CEO’su Steve Jobs da bir Suriye göçmeniydi. Arama motoru ve teknoloji devi Google’ı kuran Sergey Brin Rus göçmeni, yine Google CEO'su Sundar Pichai ve bir başka yazılım ve teknoloji devi Microsoft CEO'su Satya Nadella Hindistan göçmeni, Twitter’ın İdari Başkanı Omid Kordestani ise İranlı bir göçmen.
Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin en üst düzey göçmen yöneticileri olarak akla ilk gelen isimler bunlar ancak diğer sektörlerde de pek çok göçmen CEO var.
“Biz göçmen ülkesiyiz”
Donald Trump'ın Başkan seçildikten hemen sonra bu yılın başında, göçmenlerin ülkeye girişine yönelik getirdiği yasağa karşı tüm dünyada tepkiler çığ gibi büyürken başta teknoloji firmaları olmak üzere uluslararası dev şirketler Trump’a karşı birleştiler.
Dünyanın en büyük sosyal medya ağı ve teknoloji şirketi Facebook’un kurucu CEO’su Mark Zuckerberg de o günlerde Facebook hesabından paylaştığı görüşlerinde, “biz göçmen ülkesiyiz” vurgusuyla, kendisi ve eşi Priscilla Chan’in ebeveynleri arasında da çeşitli ülkelerden ABD’ye sığınanlar olduğunu belirtip, ‘’Başkan Trump tarafından imzalanan kararnameden endişeliyim. Bu ülkeyi güvenli hale getirmeliyiz. Ancak bunu gerçekten tehdit olan kişiler üzerinde odaklanarak yapabiliriz. Kapılarımızı yardıma muhtaç olan sığınmacılara her zaman açık tutmalıyız. Bütün dünyanın en iyi ve en zekilerinin burada yaşayıp, çalışıp, katkı vermelerinden hepimiz karlı çıkarız’’ demişti.