Avrupa’da Irkçı Saldırılara Direnen Siyah Bir Bakanın Öyküsü

Orangutana da benzettiler, fahişeye de… “Pis siyah maymun” dediler, muz attılar! Tecavüz çağrısı yaptılar. İtalya’nın ilk siyah bakanı Cécile Kyenge, Nisan’da göreve geldiğinden bu yana tüm hakaretlere kulaklarını tıkıyor, tüm saldırılara direniyor. “Gitmeye niyetim...

Avrupa’da Irkçı Saldırılara Direnen Siyah Bir Bakanın Öyküsü (14 Ekim 2013)

Orangutana da benzettiler, fahişeye de… “Pis siyah maymun” dediler, muz attılar! Tecavüz çağrısı yaptılar. İtalya’nın ilk siyah bakanı Cécile Kyenge, Nisan’da göreve geldiğinden bu yana tüm hakaretlere kulaklarını tıkıyor, tüm saldırılara direniyor. “Gitmeye niyetim yok” diyerek, tek amacının göçmenlerin topluma katılması olduğunu söylüyor.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde doğan 49 yaşındaki Kyenge’nin asıl mesleği doktorluk. 1983 yılından bu yana İtalya’da yaşıyor. Eşi de İtalyan. 2013’te yapılan seçimlerin ardından İtalyan tarihinin ilk siyahî bakanı oldu. Nisan ayında bakan olduktan sonra çok sayıda ırkçı sözlü saldırıya uğrayan Kyenge, geçtiğimiz günlerde Kuzey Ligi Partisi’nin kuvvetli olduğu Kuzey İtalya’yı ziyaretinde ise ölüm tehditleri aldı.

Haziran ayında yine çöç karşıtı Kuzey Ligi Partisi LN üyesi Senatör Dolores Valandro Facebook hesabında, kadın bakan Kyenge’ye “tecavüz edilmesi” gerektiğini yazdı. “Zalimane suç kurbanlarının ne hissettiğini anlaması için birileri Kyenge’ye tecavüz etmeli.” diyen siyasetçi partisinden kovuldu.

Tam bu skandal yatışırken, bu kez de ülkede kısa bir süre önce de İslam, göçmen ve Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkışlarıyla bilinen Kuzey Ligi Partisi’nden (LN) Senato Başkanvekili Roberto Calderoli,, Kyenge’yi “orangutana” benzetti. Senatör Roberto Calderoli, Trevios şehrinde yaptığı konuşmada Uyum ve Göç (Entegrasyon) Bakanı Kyenge’nin başarılı icraatlarının yasa dışı göçü teşvik ettiğini iddia etti. Ayıları, kurtları ve genelde hayvanları sevdiğini söyleyen Calderoli, “Kyenge’nin fotoğraflarını görünce orangutanları düşünmekten kendimi alamıyorum. Kendisinin orangutan olduğunu söylemiyorum tabii.” dedi.

Kyenge’nin kendi ülkesinde siyaset yapması gerektiğini söyleyen İtalyan senatör, artan tepkiler üzerine yarım-yamalak özür diledi. İtalya Başbakanı Enrico Letta ve çok sayıda siyasetçinin çok sert eleştirileri üzerine Calderoli, Kyenge’yi telefonla arayarak bizzat özür dilediğini açıklamak mecburiyetinde kaldı.

Cécile Kyenge, son olarak da sosyal paylaşım sitesi Twitter ‘daki hesabından, Ravenna’nın Cervia ilçesinde katıldığı partisinin etkinliğinde bir kişinin kendisine ‘muz’ fırlatarak saldırıda bulunduğunu açıkladı.

‘YOKSULLUĞA ATILMIŞ TOKAT’

Mitingte konuşma yaparken, ırkçı olduğu tahmin edilen bir kişi tarafından kendisine muz fırlatılmasını eleştiren Bakan Cecile Kyenge, “İnsanlar açlıktan ölüyor. Gıdaların böyle atıldığını görmek üzücü. Yoksulluğa atılmış bir tokat” sözleriyle ırkçı saldırıyı tepki gösterdi.

Bakan Kyenge, bu tür ırkçı saldırıları önlemek için zihinsel bir değişime ihtiyaç olduğunu söyledi. İtalya Entegrasyon Bakanı Cecile Kyenge, aynı mitingte ırkçı parti “Forza Nouva” nın ırkçı bir eylemiyle de saldırının hedefi oldu.

IRKÇI SÖZLERLE SALDIRI

Bakan Cécile Kyenge konuşmasından hemen önce, belediye binasının önüne kan kırmızısına boyanmış ve üzerlerinde göçmen karşıtı, ırkçı sözler bulunan üç vitrin mankeni bırakıldı.

Avrupa Konseyi ve Uluslararası Af Örgütü sık sık Avrupa’da ırkçılığın tehlikeli boyutlara ulaştığı uyarısı yapıyor.

CÉCİLE KYENGE KİMDİR?

Hayatı boyunca yoksullukla savaştı. Önce doktor sonra da bakan oldu.

Göz doktoru olmak için İtalya’ya gelip, eğitimi boyunca ev işlerinde yardımcı olarak çalışan, bir İtalyanla evlendikten sonra Modena’da göçmen hakları için politikaya atılan, Şubat ayında da Meclis’te sandalye kazanan bir kadın için gerçekten zorlu bir yaşam mücadelesi.

“Buraya 1983’te geldiğimde, çok az siyahtan biriydim, merak unsuruydum. 1990’larda toplu göçler başladıktan sonra, göçmenler tehdit olarak görülmeye başladı” diyor, ona muayene olmayı reddeten hastaları hatırlatırken. “Bu süreç, medyanın daha fazla bilgi vermesiyle, okullardaki eğitimle, daha iyi kanunlarla desteklenmeli.”

“En önemli görevim, yemekten sanata, kültürü böylesine gelişmiş bir ülkede her zaman farklı kültürlere yer olduğunu anlatabilmek. Çeşitlilik, sende olmayanı paylaşabilmek çok şey kazandırır” diyor.