Ankara saldırısında yaşamını yitiren 28 kişinin yürek burkan yaşam öyküleri

KAMİL ERYAZAR Başkent Ankara dört buçuk ay sonra yine kitlesel bir terör katliamıyla sarsıldı. Yine 28 masum insan acımasız terörün kurbanı oldu. Bundan tam dört buçuk ay önce gözyaşlarıyla benzer bir haberi, “Her birinin farklı hikay...

Ankara saldırısında yaşamını yitiren 28 kişinin yürek burkan yaşam öyküleri (19 Şubat 2016)

KAMİL ERYAZAR

Başkent Ankara dört buçuk ay sonra yine kitlesel bir terör katliamıyla sarsıldı. Yine 28 masum insan acımasız terörün kurbanı oldu.

Bundan tam dört buçuk ay önce gözyaşlarıyla benzer bir haberi, “Her birinin farklı hikayeleri, bambaşka umutları ve hayalleri vardı…” başlığıyla yazmıştım. 10 Ekim 2015’te yine Ankara’da Gar kavşağında düzenlenen canlı bomba saldırısında yitirdiğimiz çoğu genç 107 can’ın kısa yaşam öykülerini aktarmıştım. “Barış” Mitingi’ne katılmak için Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlar, iki büyük patlama sonucu yaşamlarını yitirmişlerdi.

Dört buçuk ay sonra yine Ankara’da gerçekleştirilecek hain bir bombalı terör saldırısında can verecek insanların, yurttaşlarımızın, yine yürekleri dağlayan yaşam öykülerini yazmak zorunda kalacağımı bilemezdim.

Yine aynı katlanılması zor, tarifi imkansız acılar…

Ankara'da bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırıda yaşamını yitirenlerin yakınları Keçiören'deki Adli Tıp Kurumu önüne akın etti. Gözyaşı dökerek içeriden çıkacak sonucu bekleyen ailelerin feryatları yürek dağladı. Korkunç saldırıda şehit düşen ve yaralananların hikâyeleri de acıyı katladı.

Yetim büyüdü, komutanı sahip çıktı, yoğun bakımda hayata tutunma mücadelesi veriyor

Bunlardan biri sivil memur Güner Altınok (50). Küçük yaşta anne ve babasını kaybeden Altınok, Milli Savunma Bakanlığı'nda görev yapıyordu. Benzer bir hikâye de Patlamada ağır yaralanan sivil bir memura ait. İsmi açıklanmayan sivil memurun yetimhanede büyüdüğü ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde görevli olduğu öğrenildi. Kimsesi olmayan Altınok'a, görev yaptığı yerdeki komutanı sahip çıktı. Patlamadan sonra hastaneye gelen komutanı, “Zaten yetim büyüdü, kimsesi de yok.” dedi. Yaralı memur, yoğun bakımda ölüm kalım savaşı verirken, komutanı başında beklemeye devam ediyor.

Anne-kız ayrı hastanelerde. Yaralanan annenin ilk sözü: Kızım nerede?

İş gününün sonunda küçük kızı Buse'yi, Genelkurmay Başkanlığı'nın kreşinden alan anne Şenay Şenses de evlerine dönmek üzere servise bindi. Ancak anne-kız, patlayan bombanın etkisiyle savruldu. Güven Hastanesi'ne kaldırılan anne, kendine gelir gelmez önce “Kızım nerede?” diye sordu. Aile yakınları, 4,5 yaşındaki Buse'nin Başkent Hastanesi'ne kaldırıldığını öğrendi. Buse'nin dedesi İsmail Selvi, “Torunum, cam kenarında oturuyormuş. Belden yukarısına cam kırıkları saplanmış. Şimdi plastik cerrahinin ameliyatları devam ediyor.” dedi.

Tuğgeneral ve eşi lojmanda yaralandı

Bombalı saldırı sırasında lojmanda bulunan Hava Tuğgeneral Reha Ufuk Er ve eşi Nurşen Er de kırılan camlar sebebiyle yaralandı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada GATA Hastanesi'nde tedavi gören Er ve eşinin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Saldırıda yaralanan rütbeli bir askerin eşi Nihal Kaynak, Hava Binbaşı Dr. Mustafa Arduç ile Milli Savunma Bakanlığı'nda görevli Albay Eray Başer'in de GATA'da tedavi gördüğü öğrenildi.

‘Konuşmakla bu iş olmuyor'

Hayatını kaybedenlerden Yıldız Demirtaş (50) ise Milli Savunma Bakanlığı'nda sivil memurdu. Demirtaş'ın kızları Özlem ve Senem Adli Tıp'taki cenazelerden birinin annelerine ait olduğu açıklanınca fenalık geçirdi. Özlem Demirtaş'ın feryatları yürekleri dağladı. Demirtaş'ın dayısı Kasım Atasoy da, “Allah belalarını versin. Konuşmaktan başka bir iş yapmıyorlar. Konuşmakla bu iş olmuyor. Benim canım yanmış.” diyerek tepki gösterdi.

4 ay önce ev aldığı annesine şehit olduğunu söyleyemediler

Bombalı saldırıda şehit olan Astsubay Başçavuş Eren Ördek'in (35) İzmir'de yaşayan ailesi acı haberle gözyaşlarına boğuldu. Babasını yıllar önce kaybeden şehidin 4 ay önce kredi çekerek ev aldığı annesi Rahime Ördek'e oğlunun yaralı olduğu söylendi. Ağrılı olan şehidin yakınları, Terörü lanetledi ve annesinin evinin bulunduğu binaya dev Türk bayrağı astı. Yakınları bina dışında taziyeleri kabul etmeye başladı.

‘Aslanım gitti, ben nasıl dayanayım!'

Saldırıda hayatını kaybedenlerden biri de Koray Pınar (30). Ailesi, ‘yaralı' olduğunu düşünerek sabaha kadar Ankara'daki hastaneleri dolaşarak kendisini aradı. Bulamayınca Adli Tıp önüne gelen Pınar ailesi, burada cenazelerin kimliklerinin tespit edilmesini gözyaşları içinde bekledi. Oğlu için ağıt yakan annesi Ayten Pınar'ın, “Yiğidim, aslanım gitti, ben nasıl dayanacağım. Yavrum kurban olurum ben sana.” diye feryat etmesi herkesi duygulandırdı.

Saldırıda şehit düşen iki çocuk babası Astsubay Başçavuş İbrahim Baran'ın (41) ailesi de Adli Tıp'taydı. Fenalık geçiren anne ve babaya sağlık ekipleri müdahale etti. Acılı eş Kamile Baran'ın dudaklarından, “Yıllarca bekledim, tam kavuşmuştuk, seni benden aldılar.” cümlesi döküldü. Saldırıda şehit olan servis şoförü asker Ali Öztaş'ın (26) annesi Miyese Öztaş da şöyle ağıt yaktı: “Allah kahr-ı perişan eylesin, onları. Yavrumu yaktılar, beni yaktılar. Gülümü, dalımı kırdılar benim. Yandım bittim; kül oldum artık ben, kül oldum.”

Ağabeyi servise binmedi kendisi ölüme gitti

Patlama anında servis içerisinde bulunan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda sivil memur olarak çalışan Cumali Akman (28) da şehit düştü. Akman, servise her gün aynı yerde görevli olan ağabeyi Mesut Akman ile beraber biniyordu. Mesut Akman başka bir görevlendirme sebebiyle o gün servise binmedi. Cumali Akman ise olay yerinde şehit oldu. Akman'ın naaşı, Çankırı'daki babaevine getirildi, yakınları sinir krizi geçirdi. Akman, 10 bin kişinin katıldığı cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Saldırıda şehit düşen Astsubay Kıdemli Çavuş Feyyaz İlhan da Balıkesir Mudanya'da son yolculuğuna uğurlandı. İlhan'ın vefat etmeden önce Facebook'ta yaptığı "Unutma Türkiye bu ülkede; bizim çocuklarımız gülsün diye kendi çocuklarını yetim bırakan yiğitler var." paylaşımı yürek burktu. 25 yaşındaki sivil memur Orçun Munyas da, Muğla'nın Fethiye ilçesinde defnedildi. Cenazede gencin kardeşi Elif, “Ben seni Ankara'dan böyle mi getirecektim! Kardeşimi götürmeyin.” diye gözyaşı döktü.

KAHRAMANMARAŞ’A İKİ ACI BİRDEN DÜŞTÜ

Genç bir meslektaşımızı da kaybettik

Hain saldırıda can verenlerden biri de 33 yaşındaki Gülşen Yıldız. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden 2006'da mezun olan Yıldız, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı Tarım TV'de çalışıyordu. Yıldız'ın bindiği servis aracı, kendisini Çankaya Köşkü yakınlarındaki lojmanlara taşıyordu. Saldırı sırasında aracın kırılan camları, Yıldız'ın boğazına saplandı. Güven Hastanesi'ne kaldırılan Yıldız, yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yıldız, memleketi Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde Türkçe ve Kürtçe ağıtlarla toprağa verildi.

Daha 3 ay önce evlenmişti

Hayatını kaybeden Deniz Kuvvetleri Komutanlığı içindeki Vakıfbank şubesinde memur olarak çalışan Fatma Berna Atmaca’nın Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı Alemdar Mahallesi nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenildi.

3 ay önce dünya evine girdiği belirtilen Fatma Berna Atmaca, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın içerisindeki Vakıfbank şubesinde 1,5 ay önce memur olarak çalışmaya başladı.

Daha önce İstanbul’da görev yapan genç kadının Mustafa Atmaca ile evlenmesiyle Ankara’ya taşındığı belirtildi. Fatma Berna Atmaca’nın 5 kardeşi var.

12 asker ve 16 sivil şehit oldu

Ankara'daki hain saldırıda can veren 28 kişinin isimleri belli oldu. Şehitlerin kimlikleri, ailelerinden alınan DNA örnekleriyle belirlendi. Keçiören'deki Adli Tıp Kurumu'na getirilen cenazelerden 5'i dışında tamamı ailelerine teslim edildi. Adli Tıp'taki 29'uncu cenazenin ise saldırıyı gerçekleştiren teröriste ait olduğu tahmin ediliyor. Saldırıda şehit olan 12 askerin isimleri şöyle: "Astsubay Kd. Çvş. Feyyaz İlhan, Astsubay Üçvş. Uğur Fetih Özdemir, Astsubay Bşv. Mehmet Kutlu, Astsubay Kd. Bçvş. Erkan Tümer, Astsubay Bçvş. Eren Ördek, Astsubay Kd. Bçvş. Recep Gülen, Astsubay Üçvş. Mehmet Koray Pınar, Astsubay Kd. Bçvş. Ertan Akgül, Astsubay Kd. Bçvş. Cüneyt Sertel, Kd. Bçvş. Mehmet Yener, Astsubay Kd. Bçvş İbrahim Baran, Er Ali Öztaş." Hayatını kaydeden siviller ise şunlar: "Memur Ayşegül Pürnek, Memur Sedat Durğun, Memur Mustafa Haliloğlu, Memur Meryem Yılmaztürk, Memur Mustafa Küçük, Memur Orçun Munyas, İşçi Cumali Akman, Memur Figen Gündüz, Memur Fevziye Kayış, İşçi Mevlüt Öksüzoğlu, Memur Güner Altınok, Memur Filiz Koçak, Memur Yıldız Demirtaş, Memur Muammer Kosacı, Tarım TV Muhabiri Gülşen Yıldız, Vakıfbank çalışanı Fatma Berna Atmaca."

Haber Kaynakları: CİHAN – DHA – diğer ajanslar ve sosyal medya