2024 DİJİTAL PAZARLAMA REHBERİ1 sene ÖNCE
2024 DİJİTAL PAZARLAMA REHBERİSosyal medyada birtakım yazılım ve diğer yöntemlerle takipçi, fan, üye, beğenen sayılarının gerçek dışı olarak arttırıldığını artık herkes biliyor. Salt bu hizmeti veren ‘fake ajanslar’ bile var. Takipçiler, internette haraç mezat satılıyor! Ne yazık ki bırakın kişileri, birçok marka ve kurumunda buna itibar ettiğini görüyoruz.
Geçen aylarda Twitter’da bir uygulama ile “fenomen”lerin takipçilerinin yarısının sahte olduğu ortaya çıkmıştı. Facebook ta iki aşamalı yaptığı ‘temizlik harekatı’ ile ‘fake’ hesapların bir bölümünü silmişti. O yüzden artık binlerce takipçi / beğenen hiç de inandırıcı gelmiyor ve hiçbir şey ifade etmiyor!
Vatan Gazetesi Yazarı Mustafa Mutlu, bugünkü köşesinde bu konuya değinmiş ve bakın olayı hangi ilginç boyuta taşımış. İşte o ilginç yazı:
SOSYAL MEDYADA BÜYÜK RAHATSIZLIK!
AKP’ye yönelik “sahte üye skandalı” iddialarının bir benzeri, sosyal medyada da patlak verdi. Cumhuriyet Gazetesi’ndeki “Parlamento Kulisi” köşesinden öğrendik ki; AKP Bursa İl Başkanlığı’nın Facebook üzerinde açtığı resmi sayfanın üye sayısı kısa bir sürede rekor oranda arttı ve 2 bini geçti.
Bunun sebebi de çok geçmeden bu sayfaya üye olanların verdiği tepkilerden anlaşıldı:
Beğenilerin çoğunun sahte olduğu anlaşıldı.
İnternet kullanıcılarının sayfadaki beğen tuşunu tıklamadıkları halde sayfayı beğenmiş olmaları akılları karıştırırken, kullanıcılar AKP’nin Facebook sayfasındaki duvara şunları yazdılar:
“Beğenmeden beğendi görünüyorum bu nasıl oluyor?”
“Ben beğenmeden nasıl yapıyorsunuz, pes artık.”
AKP Bursa İl Başkanlığı, suçu sosyal medya çalışmalarını yürüten firmanın işgüzarlığına bağladı ve tepkiler artınca sayfayı kullanımdan kaldırdı. Ancak sayfa, birkaç gün önce gerekli düzeltmeler yapılmadan tekrar açıldı.
***
Başta Facebook ve Twitter hesabı olanlar olmak üzere, tüm sosyal medya kullanıcıları, AKP’nin “sahte beğeni skandalı”yla ortaya çıkan bu durumu, sosyal medyanın “güvenlik açığı” olarak değerlendiriyor.
Zihinleri karıştıran sorular ise şunlar:
– Ya bugün bizim adımıza sahte beğenide bulunabilenler, o hesaplara girip özel hayatımıza ilişkin en gizli yazışmalara ya da fotoğraflara ulaştıysa?
– Ya özel hayata ilişkin o yazışmalarla ya da fotoğraflarla büyük bir tehdit furyası başladıysa?
– Ya o kötü niyetli kişiler, hesap sahiplerini yargılatmak amacıyla, o hesaplardan hakaret, küfür gibi mesajlar ya da yorumlar paylaştılarsa veya paylaşıyorlarsa?
***
Bu soruların cevabını ne yazık ki şimdilik bilmiyoruz…
Ne ilginçtir ki Facebook da şu ana kadar böyle bir güvenlik açığı olup olmadığı konusunda net bir açıklama yapıp yüreklerimize su serpmedi…
Umarız sosyal medyada bu tür bir güvenlik açığı yoktur.
Aksi halde, “yeni medya” olarak benimsenen sosyal medya, yükselişinden çok daha hızlı olarak batışa sürüklenir!
Ve bu da ne yazık ki en çok “klasik medya kuruluşlarını” baskıyla sindirip, sosyal medyaya söz geçiremeyen baskıcı iktidarların işine gelir…