İnsansı robotlardan sonra gelinen son nokta: ROBOTSU İNSANLAR!1 sene ÖNCE
İnsansı robotlardan sonra gelinen son nokta: ROBOTSU İNSANLAR!Nesnelerin interneti geliştikçe güvenlik açığı sorunları da önem kazanıyor
Evin ufaklığının ya da diyetteki yaşlıların gece yarısı buzdolabından yiyecek kaçamaklarını biliyoruz da diğer bazı ev aletleri gibi akıllanan buzdolabının hack’lenmesi ilk kez karşımıza çıkıyor.
Bilişim güvenliği uzmanları, Samsung’un akıllı buzdolabında kişisel bilgilerin çalınabileceği bir güvenlik açığı saptadılar.
İnternet ve teknoloji yaşamımızda daha çok yer almaya başladıkça ilginç güvenlik sorunları da gündeme gelmeye başlıyor.
Hayatımızı kolaylaştıran internet bağlantılı akıllı cihazlar bazı durumlarda kişisel bilgilerimizin çalınmasına bile neden olabiliyor. Buna örnek olarak, araştırmacıların Samsung'un bir akıllı buzdolabı üzerinde saptadıkları güvenlik açığı.
2015 yılında çıkan RF28HMELBSR kod adlı akıllı buzdolabı, üzerinde takvim bulunduran, not yazılabilen ve bazı kullanışlı özellikleri seçmeyi sağlayan bir adet ekran barındırıyor.
Buzdolabınız sizi açığa verebilir!
Araştırmacıların ortaya çıkardığı soruna göre, bu akıllı buzdolabı, sahte güvenlik sertifikaları kullanılarak kolaylıkla hack’lenebiliyor. Buzdolabı üzerine girdiğiniz bilgiler, notlar, planlamalar ve dahası kötü niyetli kullanıcıların eline geçebiliyor.
Akıllı buzdolabı üzerine insan hangi bilgileri bırakır diyorsanız, durumun ciddi olduğunu söyleyebiliriz. Android ile uyumlu olan akıllı buzdolabı, hack’lenerek sizin şifrelerinizi ve Google Takvim uygulaması aracılığıyla Gmail hesabınızı bile karşı tarafın eline verebilir.
Belki de Apple'ın HomeKit'i kullanıma açmadan önce güvenlik üzerine bu derece yoğunlaşmasının nedeni, yukarıda açıkladığımız durum olabilir.
İlginç bir ayrıntı olarak, gelecekte hack’lendiğiniz takdirde bundan buzdolabınızı sorumlu tutmanız mümkün hale geliyor!
Sandığınız kadar da akıllı değiller!
Nesnelerin interneti ve giyilebilir teknoloji ürünleri ile birlikte dünya dev bir dijital açıkhava gözetimevine dönüşüyor. Üstelik modern çağın insanları para vererek satın aldıkları bu yeni ‘dijital kelepçelerle’ tutsaklığı gönüllü kabul ediyorlar. Özel yaşamın gizliliği ise, insanlık tarihinde özlenen bir nostalji olarak yer almaya başlıyor.
Gizlilik ve güvenlik açıkları her yeni teknolojide karşımıza çıkıyor. Kullanıcı hakkında birçok veriyi kayıt altına alan internet bağlantılı aletler ve giyilebilir mini bilgisayarların (wearable computing) kullanımı yaygınlaştıkça, özel hayatın gizliliği de ortadan kalkıyor. Saldırı ve tehditlerle karşılaşılması kaçınılmaz oluyor. Bu teknolojiyi geliştiren firmaların, bu süreçte güçlü şifreleme teknolojileri ve kimlik doğrulama yöntemlerine önem vermeleri gerekiyor.
Sonuç olarak, dijital teknoloji uygulamalarının bu son evresinde, insan hak ve özgürlüklerinin bir kez daha gözden geçirilmesi gerekiyor.