Microsoft Japonya’daki ofisinde test etti: 4 işgünü ve 3 günlük hafta sonu tatili, verimliliği yüzde 40 arttırdı5 sene ÖNCE
Microsoft Japonya’daki ofisinde test etti: 4 işgünü ve 3 günlük hafta sonu tatili, verimliliği yüzde 40 arttırdıEtrafınızda bunca işsiz varken, bir işe sahip olmanın nimet olduğunu düşünmek kadar doğal bir şey yoktur. Ama inanın, bazı koşullarda başka limanlara doğru yelken açmak kalmak için ısrar etmekten çok daha iyidir. İşte Jorg Stegemann’ın analiziyle çalıştığınız yerden demir alma vaktinizin geldiğini gösteren 6 işaret.
Hepimiz işsizliğin bizi yakaladığı veya yakınımızda kol gezdiği zor zamanlardan geçtik, krizlerle boğuştuk. Başımızdan geçenlere şöyle bir baktığımızda çoğumuz bırakın iş değiştirmeyi, işimiz olduğuna seviniyoruz. Haklı olarak kimse elindekini bırakmak istemiyor. Çoğu zaman sahip olduklarını bir lütuf olarak gördüğü için, bazen de bırakıp giden olarak hatırlanmak istemediği için.
Oysa çalışma hayatında bazen öyle durumların içine düşüyoruz ki, artık gitmenin bizim için kalmaktan çok daha iyi olacağını fark edemiyoruz.
İşte 10 yıldan uzun bir süredir Avrupa’da insan kaynakları sektörün çalışan Jorg Stegemann, çalışanların bu aşamaya gelip gelmediğini sorgulamasını sağlayacak 6 önemli işareti bir araya toplamış. Biz de dilimize çevirerek sizlerle paylaşalım istedik. Umarım bizim kadar beğenirsiniz.
1. İş döngüsü miladını doldurur.
Yeni bir işe başladığımızda hissettiklerimizi yedi aşamada özetlemek mümkündür: 1. Balayı evresini yaşarsınız. 2. İlk gerçeklerle yüzleşirsiniz. 3. İplerin kimin elinde olduğunu anlamaya başlarsınız. 4. İşi öğrenir ve somut başarılar ortaya koyarsınız. 5. İlk soru işaretleri kafanızda belirmeye başlar. 6. Motivasyonunuzu kaybedersiniz. 7. Kendinizi tüketirsiniz.
Siz şu an kendinizi hangi aşamada hissediyorsunuz? ? Enerjik misiniz yoksa enerjiniz üzerinizden akıp gidiyor mu? Mücadele mi ediyorsunuz, çoktan vaz mı geçtiniz?
Size bir tavsiye, asla 6. aşamaya kadar beklemeyin. Erken uyarıların farkında olun. Daha ofise bile gelmeden kendinizi yorgun mu hissediyorsunuz? Küçük şeylere hemen sinirleniyor musunuz?
Eğer ideal bir çalışan olarak hatırlanmak istiyorsanız, 4. veya 5. aşamada gitmek en iyisidir.
2. Büyümek için değişim gerekir.
Bir işin yaşamı ortalama 3-5 yıldır. Aynı işte daha uzun süre kalmak düşük potansiyele veya hırs eksikliğine işaret eder. Tabii ki bu her 3-5 yılda bir şirket değiştireceğiniz anlamına gelmez. Ancak değişen iş ihtiyaçlarına adapte olabilecek ve gündemdeki taleplere cevap verebilecek biçimde gelişime açık olmalısınız.
Bununla birlikte koşullar ne olursa olsun, hatta iyi terfiler almış olsanız bile aynı şirkette 15 yıldan uzun süre kalmanız tavsiye edilmez. Bu sürenin daha fazlasını tek bir şirkette geçirmek değişime kapalı olduğunuz ve uyum problemleri yaşayacağınız şeklinde yorumlanır. Bazı yerlerde 15 yıldan uzun süre aynı yerde çalışmış kişileri iş görüşmesine bile çağırmazlar.
3. Yöneticileriniz size soğuk davranmaya başlar.
Patronunuz size her zaman davrandığından daha mı soğuk davranıyor? Size yapılan yazılı geri dönüşlerin ve eleştirilerin sayısının artması sizi işten atmaya hazırlandıkları anlamına gelebilir. Bir anda “yaptığınız katkıların yetersiz olduğu” yönünde gelen geri bildirimlerin sayısının artması da aynı duruma işaret eder.
Yöneticiniz size karşı sinirli ve sabırsız bir tutum içine girdiyse, sorumluluk vermekten kaçınıyorsa veya daha önce sizin yaptığınız işleri başkalarına kaydırma eğilimindeyse kendi kendinize sorun: “Acaba iyice keyfine düşkün bir adam haline mi geldim, ya da verimliliğimde ciddi bir düşüş mü var?”
Bunun gerçekten böyle olup olmadığı konusunda güvendiğiniz bir arkadaşınızdan, yöneticiden veya akıl hocasından da fikir alabilirsiniz. Çünkü bazen sorun sizde değil, yöneticinizde de olabilir. Bir konuda sıkışmıştır, kişisel veya ailevi problemleri vardır… Yine de her halükarda bu erken uyarıları göz ardı etmeyin. Kapının önüne doğru sürüklendiğinizi hissettiğinizde pozisyon almakta fayda var.
4. İçinde bulunduğunuz iş kolu sıkıntıya girer.
Çalıştığınız kurumun yanı sıra rakiplerinizin ve içinde bulunduğunuz endüstrinin neler yaptığıyla da ilgilenin. Çalıştığınız iş kolunda “kemerlerin sıkıldığı” veya “sinerjinin arttığı” yönünde gelen haberler endüstrinin sıkıntı içinde olduğuna işaret eder.
Benzer işaretleri insanların davranışlarında da görebilirsiniz. İyi çalışanlar hala işinin başında mı, yoksa ayrılıp başka limanlara mı yelken açıyorlar? Eğer sizdeki veya rakip şirketlerdeki anahtar konumundan yer alan insanlar işini bırakıp gidiyorsa nedeni konusunda endişelenmenizi öneririm. Çünkü ilk gidenler genellikle en iyiler olurlar.
Sektörünüzdeki beyin göçünün hızlanması, sizin de kariyer değişimine hazır olmanız gerektiğine dair bir işaret olabilir.
5. Şirket karlılığı azalır veya kaybolur.
Şirketinizin finansal performansı ve pozisyonu nasıl? Çalıştığınız birimin stratejik önemi nedir? Yöneticinizin iç dinamiklerdeki pozisyonu ne kadar sağlam? Maaşlarınız ve giderleriniz düzenli ödeniyor mu? Ürün ve hizmetleriniz geleceğe uygun şekilde kurgulanıyor mu? Yöneticiniz büyümeniz için size gereken desteği sağlıyor mu?
Şirketinizi ve yöneticilerinizi belli periyotlarla değerlendirmeye alın, tıpkı onların sizi değerlendirdiği gibi. Başaramıyorlarsa bırakın.
6. İşinizin size vereceği bir şey kalmaz.
Daniel H. Pink, “Drive: The Surprising Truth About What Motivates” adlı kitabında gerçek motivasyonun özerklik, uzmanlık ve gayeye ihtiyaç duyduğunu söyler. Çalıştığınız pozisyon size orta veya uzun vadeli hedeflerinize ulaşmanız için destek veriyor mu, yoksa size ayak bağı mı oluyor? Ortaya koyduğunuz işlerden kişisel olarak tatmin oluyor musunuz, yoksa “bu sadece bir iş” diyerek mi olaya bakıyorsunuz?
Kariyer yolunuzu para kazanacağınız bir banka hesabı, kar merkezi gibi kurgulayın ve yönetin. En üste çıkmanın birden fazla yolu vardır. Çıkmaz bir sokağa girdiğinizi düşünüyorsanız, dönün ve yolunuzu değiştirin.
Son olarak birkaç tavsiye
Bir gün mevcut işinizden ayrılıp başka bir yerde iş bulmaya karar verirseniz, asla yeni bir iş bulmadan mevcut işinizden ayrılmayın. Arayışlarınızı da mümkün olduğunca gizli yürütün.
Ve son olarak, son bir kez daha ışıkların kapalı olup olmadığını kontrol etmeden bulunduğunuz pozisyonu terk etmeyin. Unutmayın ki sadece iş tecrübeniz değil, namınız da sizinle birlikte yürür.
İnsanlar işten ayrılacağı son günde bile üzerine düşen sorumluluklara ve yaptığı işe olan bağlılığını kaybetmeyen çalışanları unutmazlar.
Yazının orjinali: Forbes
Çeviri: Levent Daşkıran / BTnet