Köpeklerden ne istiyorsunuz?7 sene ÖNCE
Köpeklerden ne istiyorsunuz?
Bangladeş’te iki yıl önce, dünyaca ünlü giyim markalarına fason üretim yapılan sekiz katlı Rana Plaza’nın yıkılması sonucu 1.138 işçinin yaşamını kaybettiği, 200 işçinin enkazda kaybolduğu, yüzlerce işçinin de yaralandığı facianın yıldönümünde sosyal medyada #whomademyclothes etiketiyle bir farkındalık ve duyarlılık kampanyası başlatıldı.
Bangladeş’te sekiz katlı Rana Plaza’nın yıkılması, giyim endüstrisi tarihindeki en büyük iş kazası daha doğrusu iş cinayetidir. 29 uluslararası marka için üretim yapan Rana Plaza’da ter döken genç kadın işçiler, ayda sadece iki gün tatil yaparak günde 13-14 saat aylık 36 dolar karşılığında çalışıyordu.
24 Nisan 2013 tarihinde duvar ve sütunlarında büyük çatlaklar nedeniyle Rana Plaza’da işbaşı yapmaya karşı direnen 3639 işçi, zorla atölyelere sokuldu. Hemen ardından elektriklerin kesilmesiyle devreye giren beş jeneratörün sarstığı bina yerle bir oldu. Ezilerek ölen 1138 işçinin yüzde 80’ini genç kadınlar oluşturuyordu. 2000’den fazla işçi işi yaralı kurtulurken 80 işçi kol ve bacaklarını kaybetti ve yüzlercesi çalışamaz hale geldi. Enkaza karışan 200 işçi resmi kayıtlara kayıp olarak geçti.
Rana Plaza’da ölen 1138 işçinin ailelerine ve sakat kalan 2000 işçiye ödenecek tazminat ve tedavi masraflarının karşılanabilmesi için ILO’nun denetiminde oluşturulan Fon’a ödenmesi gereken 40 milyon dolar 30 milyona düşürüldü. Katliamının üzerinden iki yıl geçmesine karşın, burada üretim yapan 29 markanın yıllık kârının binde 2’sini bile oluşturmayan tazminatların tamamı henüz toplanamadı.
Katliamın ikinci yıldönümünde ‘Slow Food’ gibi sosyal sorumluluk hareketleri ve aktivistler sosyal medyada 71 ülkeyi kapsayan #whomademyclothes (giysini kim üretti?) etiketi ile bir farkındalık ve duyarlılık kampanyası başlattılar. Kampanya kapsamında sosyal medya kullanıcıları giydikleri giysilerin etiketlerini gösteren fotoğrafları paylaştılar.
“Fashion Revolution Day” (Moda Devrimi Günü) olarak da bilinen önceki Cuma günü düzenlenen kampanyanın hedefi, insanların giydikleri ‘markalı’ ve pahalı giysilerin nereden geldiği, hangi koşullarda nasıl üretildiği konusunda bilinçlendirmek ve markalara da ‘insanca sürdürülebilir koşullarda’ üretim yap(tır)maları konusunda uyarıda bulunarak bu konuda sosyal medya aracılığıyla söz vermeleri için bir şans tanımak.