İnsansı robotlardan sonra gelinen son nokta: ROBOTSU İNSANLAR!1 sene ÖNCE
İnsansı robotlardan sonra gelinen son nokta: ROBOTSU İNSANLAR!1 trilyon dolara koşan Apple’ın önceki günkü lansmanında da öne çıkan yeni görüntü boyutu AR ‘artırılmış gerçeklik’, önümüzdeki aylarda ‘yapay zeka’dan sonra yine en çok konuşulan teknolojik konu olacak. Üç büyük teknoloji devi Apple, Google ve Microsoft’un bu konudaki yatırım ve yeni çalışmalarını mercek altına aldık.
Yeni kampüs Apple Park'taki Steve Jobs Oditoryumu'nda gerçekleştirilen geleneksel yıllık Eylül ürün lansmanında tanıtılan yeni amiral gemisi iPhone X, yüz tanıma, OLED (ışık yayan diyot) özellikli ekran ve 999 dolar fiyat gibi üç kritik başlıkla manşetlere girdi. Ancak yazılım geliştiricilerin gözü Apple'ın duyuracağı yeni AR (Augmented Reality – artırılmış gerçeklik) özelliklerindeydi.
Apple, Mayıs'ta yüz binlerce yazılımcıya açtığı ARkit artırılmış gerçeklik platformunun ardından yeni tanıttığı iPhone X ile bu alanda ne kadar ciddi olduğunun sinyallerini verdi. Ancak sektörde yalnız değil. Yıllardır bu konuda deneyler yapan Microsoft ve Google da Apple için ciddi rakipler.
Artırılmış gerçeklik teknolojisinin ayrıntılarına geçmeden önce, Reuters’ın geçtiği ilginç bir finansal bilgiyi de kısaca sizlerle paylaşalım: Apple, bu yıl bitmeden değeri 1 trilyon dolara ulaşan ilk halka açık şirket olabilir.
Apple'ın şu anki hisse değeri 830 milyar dolar civarında. Reuters'ın haberine göre, her yeni iPhone modelinin piyasaya sürüldüğü yıl içinde Apple'ın hisseleri ortalama yüzde 33 değer kazandı. Apple ilk iPhone modelini 9 Ocak 2007'de tanıtmıştı. Yeni modellerin çıkmasından sonraki yedi yılda Apple hisseleri arttı, üç yılda ise düştü.
Piyasa değeri 13 haneli sayılara çıkan ilk halka açık şirket olabilmesi için Apple hisselerinin yüzde 20 değer kazanması gerekiyor. Şirketin hisseleri yılbaşından bu yana New York Borsası'nda yüzde 37 değer kazanmış durumda. Apple hisseleri Salı günü 160.86 dolardan kapandı.
Yeni iPhone’ların en önemli farklılıkları AR özellikleri
Yeni iPhone'ların duyurulduğu Apple etkinliğinde, AR bölümüne oldukça geniş bir yer ayrıldı. Oyun geliştiricilerinin hazırladığı demolar gösterildi, animasyonlu yeni emojiler tanıtıldı ve kısaca şirketin yeni telefonlar için asıl cazibe merkezinin AR özellikleri olacağı sinyali verildi.
Mayıs ayında Apple, gerçek dünyaya sanal objelerin entegrasyonunu sağlayan artırılmış gerçeklik platformu ARkit'i tanıtmıştı. Bunu yaparken amacı yazılım ve oyun geliştiricileri, hızla büyüyen bu platforma çekmekti. Başarılı oldu da.
Dünyanın dört bir yanından yazılımcılar platform için bir koltuğun kapıdan geçip geçemeyeceğini hesaplayan basit mesafe ölçüm uygulamalarından, tabağınıza sanal hamburger getiren restoran uygulamalarına kadar birçok AR çözümü geliştirdiler.
Ofiste ‘Güvercin Paniği’
Bu konudaki makaleyi kaleme alan BBC’nin teknoloji editörü Rory Cellan-Jones da, kendisini Shoreditch'te Jamie Shoard'ın havalı ofisinin etrafında sanal güvercin kovalarken bulduğunu aktarıyor.. Shoard'ın 4 kişilik mütevazı ekibi, ARKit kullanarak kendinizi yüzlerce sanal güvercinin arasında bulduğunuz "Güvercin Paniği" isimli muzip bir oyun geliştirmişler.
Aslında artırılmış gerçeklik, epeydir ortalıkta. Geçen yıl Pokemon Go adlı oyunla milyonlarca akıllı telefon kullanıcısının hayatına da girdi.
Shoard, ARKit çıkana dek AR uygulamalarının sadece büyük şirketlerin altından kalkabileceği bir iş olduğunu ama Apple'ın yeni platformunun bunu değiştirdiğini söylüyor:
"Böyle bir teknolojiyi geliştirmek yüzlerce kişilik bir ekip ve yıllar alabilirdi. Ama şimdi bizim gibi küçük ekipler bile aylar içinde hayata geçirilebilir."
Shoard'ın yeni beklentisi giderek bayatlayan mevcut uygulamaların daha yaratıcı işlerle gelişmesi.
Apple, Google ve Microsoft’un AR rekabeti
Eğer Apple bu AR devriminin kıvılcımını ateşlemek istiyorsa birkaç engeli aşmak zorunda. Bunlardan ilki AR alanındaki rekabet. Google, yıllardır Tango adlı artırılmış gerçeklik platformunu geliştirmek için uğraşıyor. Apple'ın ARKit'i çıktığında rekabette kendisi için tehlike çanlarının çaldığını gördü. Tango'yu tarihin tozlu sayfalarına itip, ARCore platformunu duyurdu. Bu platform, milyonlarca Android telefonlar uyumlu olabilecek bir platformdu.
Ayrıca, Google'ın kendi yazılımcıları da ilk AR deneylerini bu platform üzerinde yaptılar. Örneğin, Streetview (Sokak Görünümü) adlı animasyonla Biritish Museum'a zum yapabiliyor, eğitim uygulamasıyla espresso makinesinin nasıl çalıştığını öğrenebiliyorsunuz. Sektörün bir başka büyük oyuncusu Microsoft ise, Hololens setini tanıttı. Şirket bu setle artırılmış gerçekliği okullarda sınıf ortamlarına ve iş yerlerine sokmayı amaçlıyordu.
Hololens gözlük seti, cep telefonlarının sunduğundan daha gerçekçi ve inandırıcı bir deneyim sunarken, bu setin pahalılığı yaygınlaşmasının önündeki en büyük engel olarak görülüyor.
‘2018’de yüz milyonlarca telefon kullanıcısı, AR’yi 5 kat daha fazla kullanacak’
Pokemon Go'ya geri dönecek olursak, evet bu oyunla başlayan çılgınlık ve sansasyon dinerken, Pokemon Go'nun yerini başka bir artırılmış gerçeklik oyunu da alabilmiş değil.
Deloitte adlı teknoloji araştırma şirketinin Başkanı Paul Lee'ye göre AR oyunlarına ilgi asıl yeni başlıyor: "2018'de yüz milyonlarca telefon kullanıcısının artırılmış gerçeklik uygulamalarını en az 5 kat daha fazla kullanacağını tahmin ediyorum."
Lee, telefonlarımızdaki fotoğraf filtrelerinin de artırılmış gerçeklik olduğunu söylerken, "Artırılmış gerçeklik zaten bir insan aktivitesi – cazibesi de burada. Bir nevi dijital makyaj" yorumunu yapıyor.
ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK NEDİR?
Artırılmış gerçeklik, gerçek dünyadaki fiziksel ortamı, bilgisayar aracılığıyla oluşturulan duyusal girdilerle canlı, dinamik ve gerçek zamanlı olarak hissedip yaşamamızı sağlayan ve ileride yaşamımızın büyük bir bölümünde yer alacak heyecan verici bir kavram.
Daha ayrıntılı bir tanımla, gerçek dünyadaki çevrenin ve içindekilerin bilgisayar tarafından üretilen ses, görüntü, grafik ve GPS verileriyle zenginleştirilerek meydana getirilen canlı, doğrudan veya dolaylı fiziksel görünümüdür. Bu kavram kısaca gerçekliğin bilgisayar tarafından değiştirilmesi ve artırılmasıdır. Teknoloji kişinin gerçekliği zenginleştirme işlevi görür. Buna karşın sanal gerçeklikte ise gerçek dünya yerine tasarlanıp canlandırılmış bir dünya vardır.
Zenginleştirme gerçek zamanlı gerçekleşir ve çevredeki ögeler ile etkileşim içindedir. Gelişen zenginleştirilmiş gerçeklik teknolojisinin de yardımıyla kullanıcı etrafındaki bilgi ile etkileşime girebilir ve sözü geçen sayısal bilgi işlenme ve ayartmaya el verişlidir. Bulunulan çevreyle ilgili yapay bilgi ve ögeler gerçek dünyayla bağdaşabilir.
Zenginleştirilmiş gerçeklik teriminin literatüre 1990 yılında Boeing üzerinde çalışan Thomas Caudell tarafından kazandırıldığına inanılır.