Türkiye’de ve dünyada her 10 kişiden biri okuma-yazma bilmiyor8 sene ÖNCE
Türkiye’de ve dünyada her 10 kişiden biri okuma-yazma bilmiyorBir insan, kıdemli bir gazeteci uçağı kaçırdım diye havaalanının tuvaletinde intihar eder mi? Peki bu insan hakları aktivisti neden IŞİD’in kendisini hedef almasından korkuyordu?
BBC’nin eski muhabiri, Londra merkezli Savaş ve Barış Muhabirliği Enstitüsü’nün (IWPR) Irak Direktörü ve İnsan Hakları Aktivisti Jacky Sutton Atatürk Havalimanı’nın tuvaletinde ölü bulundu.
DHA ve Türk basınına göre Sutton, uçağı kaçırdığı ve başka da bilet alabilecek parası olmadığı için "ayakkabılarının bağcıklarını çözerek kendisini tuvalet kapısının arkasındaki askıya asarak” intihar etti.
DHA’nın “intihar haberi” şöyle:
Türk Hava Yolları'nın TK- 1986 sefer sayılı uçağıyla dün gece saat 21.58'de Londra'dan Atatürk Havalimanı'na gelen ve transit olarak saat 00.15'te Erbil'e gidecek olan Sutton uçağını kaçırdı.
Bunun üzerine transit yolcu bankosuna başvuran Sutton, yer hizmeti görevlilerine ne yapması gerektiğini sordu. Görevlilerden uçağını kendisinin kaçırdığı için yeni bir bilet alması gerektiğini öğrenen Sutton, daha sonra bilet satış ofisine yönlendirildi. Ancak parası olmadığını ifade eden Sutton bir süre ağladıktan sonra dış hatlar terminali geliş katında transit bölümdeki tuvalete gitti. Burada ayakkabılarının bağcıklarını çözerek kendisini tuvalet kapısının arkasındaki askıya asan Sutton'un intihar ettiği tuvalete giren 3 Rus yolcu tarafından fark edildi.
Rus yolcuların görevlileri haber vermesinin ardından olay yerine sağlık ekipleri İngiliz uyruk yolcunun öldüğünü anlayınca polise haber verildi.
Bunun üzerine olay yerine gelen polis ekiplerinin yaptığı incelemenin ardından Sutton cenazesi polisler tarafından 215 no'lu köprüden indirilerek aprona gelen cenaze aracına konulup Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
İki ayrıntı
Haberde "parası olmadığı için" yeni bir bilet alamadığı belirtiliyor. Oysa Sutton'ın üzerinden 2.300 euro çıkmış. Diğer bir ayrıntı ise önotopsi raporunda herhangi bir darp izine rastlanılmadığı belirtilmiş.
Sutton’dan önceki Irak Masası Başkanı da bombalı saldırıda öldürülmüştü
Temel Arapça olmak üzere beş dilde konuşan Jacqueline Anne Sutton 50 yaşındaydı. Eski bir BBC çalışanıydı. 1998 – 2000 yılları arasında BBC World Service’in Afrika ve Ortadoğu Masası’nda görev yaptı. Daha sonra ise Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) UNESCO medya bölge danışmanı olarak Afganistan, İran, Batı Afrika, Gazze ve Irak'ta çeşitli araştırmalarda bulundu. Kıdemli gazeteci aynı zamanda bir ‘insan hakları aktivisti’ydi.
Ardında da dört ay önce, 2 Mayıs 2015’te Irak’ın başkenti Bağdat’ta IŞİD tarafından düzenlendiği öne sürülen bomba yüklü bir araç saldırısında öldürülen Ammar Al Shahbander’ın yerine Savaş ve Barış Muhabirliği Enstitüsü’nün (IWPR) Irak Direktörü olarak atandı.
Sutton, geçen hafta Londra’da düzenlenen Ammar Al Shahbander’ı anma törenine de katılmıştı.
Son olarak da savaş bölgelerinde çalışan kadın gazetecilerin çalışma koşulları ile ilgili bir araştırma yürütüyordu. Bu kapsamda da Türkiye üzerinden aktarmalı olarak Kuzey Irak’ın Erbil kentine gidiyordu.
Doktora yapıyordu
Jacky Sutton, Avustralya Ulusal Üniversitesi'nin Arap ve İslami Çalışmalar Merkezi'nde doktora çalışmalarını yürütüyordu. Araştırmalarında Irak ve Afganistan'daki kadın medya çalışanlarına uluslararası destek imkanları üzerine yoğunlaşmıştı.
Arap ve İslami Çalışmalar Merkezi Direktörü Amin Saika, "Başarılı doktora öğrencimizin trajik ölümü karşısında büyük bir şok yaşıyoruz ve üzüntü içerisindeyiz" dedi.
Saikal, Jacky Sutton için "O sadece çok iyi bir araştırmacı değildi, aynı zamanda çok iyi bir dost ve iş arkadaşıydı. Merkezimizin çalışmalarına olağanüstü katkılar sağlamıştı" dedi.
Londra merkezli Savaş ve Barışta Muhabirlik Enstitüsü, çatışmaların yaşandığı bölgelerdeki yerel gazetecileri desteklemeyi hedefleyen bir kuruluş.
Enstitünün eski Irak masası başkanı Ammar Al Shahbander, 2 Mayıs'ta Bağdat'ta bomba yüklü bir araçla düzenlenen saldırıda öldürülmüştü.
Iraklı gazeteci Mazin AlYasery ile 2013 yazında İstanbul'da çekilen fotoğraflar
Arkadaşları ve meslek kuruluşlarına inandırıcı gelmedi: 'Uluslararası bir soruşturma yapılsın'
Konuyla ilgili İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ölüm nedeni ''belirsizdir'' dendi. Öte yandan İngiliz gazetecinin sırtında çantasıyla havalimanındaki güvenlik kameraları tarafından çekilen son görüntüleri de ortaya çıktı.
Kıdemli kadın gazeteci ve insan hakları aktivisti Sutton, Afganistan, İran, Batı Afrika, Gazze ve Irak gibi tehlikeli bölgelerde çok zor koşullarda görev yapacak kadar mesleğini ve kendi deyimiyle de “insanlara yardım etmeyi” seviyordu.
İngiliz basını ile sosyal medyada arkadaşları ve meslek kuruluşları Sutton’un intihar haberini inandırıcı bulmadılar. Bazı İngiliz gazeteleri havaalanında Sutton’un cansız bedeninin bulunduğu tuvaleti gören CCTV güvenlik kameralarının çalışmadığını iddia ettiler. Ölümü ile ilgili uluslararası bir çerçevede bağımsız kuruluşlar tarafından araştırma yapılması ve konunun aydınlatılması çağrısında bulundular.
‘İslam Devleti ile ilgili araştırmasına yeni başlamıştı’
Sutton’ın ölümünün şüpheli göründüğünü savunan meslektaşı Rebecca Cooke ise, Twitter’a yazdığı mesajda “Jacky Sutton’ın İstanbul’da ölüm haberi şok edici ve üzücü. Sadece yerel değil uluslararası bir soruşturmaya ihtiyaç var” ifadesini kullandı.
Sutton ile birlikte çalışan Iraklı gazeteci Mazin Elias ise, MailOnline'a yaptığı açıklamada İngiliz gazetecinin intihar etmesinin "imkansız" olduğunu söyledi.
Sutton’ın doktora yaptığı Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden arkadaşı Susan Hutchinson da, “İntihar etmiş olması mümkün değil. İslam Devleti’nin kadınlara karşı kullandığı dille ilgili araştırmasına yeni başlamıştı” dedi.
IŞİD’in kendisini hedef almasından korkuyordu
Daily Telegraph'daki haberde, arkadaşlarının, Hutton'ın suikastle öldürülmesinden korktukları belirtiliyor.
Haberde şu satırlar yer alıyor:
"Bayan Sutton daha önce arkadaşı Amanda Whitely'e bir e-mail gönderdi. Jacky, Irak Kürdistanının başkenti Erbil'de çalışırken cihatçılarca hedef alınmaktan korktuğunu yazdı. E-mailde, 'IŞİD saldırmak istiyorsa, bunu yapacaktır ancak önce planlamasını yapacaktır' yazıyordu."
‘İntihar etmesi mümkün değil’
Jacky Sutton'ın Irak'taki eski meslektaşlarından Hiwa Osman, "Onun intihar etmesi mümkün değil. Çok daha zor koşullar altında yaşamış bir kişiydi. Bana çocuklarım için oyuncaklar ve kitaplar getirdiğini söyledi. Mutsuz olduğuna dair hiçbir gösterge yoktu. İntihar ettiğine dair net bir kanıt olmadığı sürece, kesinlikle öldürülmüş demektir" diyor.
Sutton'ın bir diğer arkadaşı olan Canberra'daki Avustralya Ulusal Üniversitesi'nin Christian Bleuer'in görüşleri de benzer:
"Jacky, karşılaşabileceğiniz en güçlü kişilerden biriydi. Komplo teorilerine inanan biri değilim. Ancak Türkler, İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki bir güvenlik kamerasının 'çalışmadığını' söylüyorlarsa, Jacky öldürülmüş demektir".
Jacky Sutton'ın geçen hafta tanıştığı, "terörle mücadele" alanındaki çalışmaları ile bilinen düşünce kuruluşu Quillian Vakfı'ndan Charlie Winter da, onun intihar etmiş olmasına inanmıyor.
'Ajanlıkla suçlanmıştı'
Times gazetesindeki haberde ise Jacky Sutton'ın 1990'lı yıllarda, Eritre'deki 5 yıllık görevinin ardından "travma sonrası stres bozukluğu" yaşadığı belirtiliyor.
Haberde Eritre hükümetinin Sutton'ı o dönem ajan olmakla suçladığı, gözaltına alarak sınırdışı ettiği belirtiliyor.
Sutton'ın IŞİD korkusu, Times'taki haberde de yer bulmuş:
"Kısa bir süre önce arkadaşlarına Irak'taki çalışmaları nedeniyle IŞİD tarafından hedef alınabileceğini söylemişti. Savaş ve Barışta Muhabirlik Enstitüsü'ndeki başkanvekilliği görevini ise Haziran ayında üstlenmişti. Zira enstitünün eski Irak masası başkanı Ammar Al Shahbander, Bağdat'ta bomba yüklü bir araçla düzenlenen saldırıda ölmüştü. Jacky Sutton da, onun için Londra'da düzenlenen anma törenine katılmıştı."
Soruşturma çağrısı
Guardian'ın internet sitesindeki haberde de, çatışma bölgelerde yerel gazetecileri desteklemeyi hedefleyen bir kuruluş olan Savaş ve Barışta Muhabirlik Enstitüsü'nün, Sutton'ın ölümü ile ilgili muğlak noktalar olduğunu açıkladığı belirtiliyor.
Haberde, arkadaşlarının Sutton'ın intihar ettiğine inanmadıkları ve onun ölümüyle ilgili olarak soruşturma açılması çağrısında bulundukları da aktarılıyor.