Sosyal Medyaya Sohbet Robotları Geliyor!1 sene ÖNCE
Sosyal Medyaya Sohbet Robotları Geliyor!KAMİL ERYAZAR
Yapay zeka insanın kendinden daha iyi müzik yaparak süperstar olabilir mi? Sanal gerçeklik konserlerin yerini alabilir mi?
Baş döndürücü bir hızla gelişen dijital teknoloji müziği de büyük ölçüde etkiledi. CD’ler, DVD’ler derken enstrüman seslerini çıkartan, hatta beste yapan, mix’leyip DJ gibi çalan ve orkestra yöneten yazılımlar geliştirildi. İnternet ise müzik piyasası ve pazarını kökten değiştirdi. Plak, kaset, CD satılan müzik dükkanlarının yerini Spotify, Deezer, SoundCloud, Apple Music, iTunes, Google Play, Fizy, YouTube aldı.
Bu müzik platformları, yapay zeka ile davranışların ve dinlediğin şarkılar arasındaki ilişkiyi analiz ederek favorilerin arasında yeni parçaları da bir araya getiriyor. İstediğin şarkıyı dinlemek, tümüyle sana özel önerilerle listelerini oluşturmak, arkadaşlarla CD değiştirmek yerine listeleri paylaşmak günümüzde müzik dinlemenin yeni alışkanlık biçimine dönüştü.
İyi müzik yapmak ve dinlemek önceki yıllarda daha çok ve yaygın olarak burjuva sınıfının ulaşabileceği bir olanakken, yapay zeka ile birlikte müzik yapmak, 360° VR klibini çekmek ve sanal gerçeklik videosunu paylaşarak popüler olmak biraz emek harcayan herkesin yapabileceği bir olgu haline gelebilir mi?
Spotify’ın yapay zekası 2 milyar güçlü kullanıcısının çalma listelerindeki şarkıları ilişkilendirerek farklı döngülerde her birine yepyeni öneriler çıkarıyor. Mayıs 2016’da 40 milyondan fazla dinleyici ‘Haftalık Keşif Listesi’nden 5 milyar şarkı dinlemiş.
İngiliz Instrumental şirketi, kendi müziklerini yükleyen on binlerce müzisyeni bir veritabanında derleyerek, dinleyicilerinin davranışlarını ve etkileşimlerini analiz eden API’leri üzerinden müzisyenleri takip ediyor. Instrumental, umut gördüğü müzisyenlerle hemen bir anlaşma imzalıyor ve endüstri devleri ile görüşmelerini yönetiyor. Warner Music, Instrumental’e yatırım yapan şirketlerden.
Bireysel video yapımcılarını hedefleyen Jukedeck, ruh hali, stil, tempo ve uzunluğunu tanımladıktan sonra yapay zeka tarafından en uygun müziği üretebiliyor. Kullanıcılar eserin telif hakkına sahip olmak isterlerse parça başına150 dolar ödüyor ya da ayda 7 dolar üyelik ücreti ödeyerek beş şarkıyı da bedava alabiliyorlar. Jukedeck’in ilk müşterilerini videolarına çabucak bir müzik eklemek isteyen YouTube kanalları oluşturdu. Jukedeck bugüne kadar 2.6 milyon dolarlık gelir elde etmiş.
Bir başka firma da oyun geliştiricilerine odaklanan Melodrive, oyun şirketlerinin müzik maliyetini yüzde 90 oranında düşürmüş. Müziğin insan yaşamında, ruh halinde ve karar verme aşamalarında beyni nasıl etkilediği ve yönlendirdiği bir çok araştırmada incelenmiş. Melodrive bu verileri de kullanarak oyunun temposuna ve oyuncunun heyecanına göre iniş çıkışları düzenleyecek besteleri yapıyor.
Sadece müzik yapımı değil müzik dinlemek için kullandığımız teknolojiler de kişiselleştirilmiş içerik sunuyor. Kişisel asistanlar Apple Siri, Google Asistan ve Amazon Alexa da istediğimiz müziği dinlemek için yönlendirme yapmaya başladılar.
Sanal gerçeklik müziğe taşınıyor
Rock müzik alanında besteci ve şarkıcı Roman Rappak ve yeni müzik grubu Miro Shot, sanal gerçekliğin bu alana taşınmasının öncülüğünü yapıyor.
Roman Rappak, Mayıs ayında Hollanda devletinin mali desteğiyle Amsterdam'daki Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde bir sanal gerçeklik gösterisine imza attı.
Rappak ve diğer müzisyenler sahnedeki yerlerini aldığında, sayıları 10 civarında olan izleyici grubu da koltuklarına oturdu.
Lifeforms şarkısı çalınmadan önce, izleyicilere sanal gerçeklik gözlüğü verildi ve yaklaşık 8 dakikalık bir performans tecrübesi yaşadılar.
Grup üyeleri, grafik tasarım olarak belirirken, izleyiciler de kendilerini boş bir arazinin üzerinde uçarken buldu. Ardından mavi kafalı bir kadın ortaya çıktı.
Gösteri, her duyuya hitap edecek şekilde tasarlanmıştı. Elektrikle çalışan vantilatörler, izleyicilerin üzerine özel hazırlanmış bir kokuyu sıktı.
Bazılar ise bu gösterinin 360 derece olduğunu diğerlerinden daha hızlı fark etti ve yukarı ile aşağı bakmanın, arkadakini görmenin iyi bir fikir olduğunu anladı.
Rappak, sanal gerçekliğin konser deneyimini zenginleştirdiğini söylüyor:
"Konseri heyecanlı kılan her şey var ancak daha yoğun bir şekilde. Renkler var, mekan, aroma, ritim duygusu var. Eğer bir performans izliyorsanız ve onu severseniz sizi dönüştürür. Sanal gerçeklikle bu daha da katlanarak büyüyor."
Canlı müziğin geleceği sanal gerçeklikte mi?
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında Boiler Room isimli internet sitesi üzerinden yayın yapan bir platform, dünyanın ilk sanal müzik mekanını yarattığını duyurdu.
Bu, insanların, fiziksel olarak bir mekana gitmeden sevdikleri sanatçıları "konserdeymiş gibi" izleyebilmeleri anlamına geliyor.
Önemli müzik markaları ve grupları sanal gerçeklik ortamında sahne performanslarını yayınlamaya yönelik denemeler yapıyor.
Ancak bazıları için canlı müziği bizzat izlemenin yerini hiçbir şey tutmuyor.
İngiltere çapında küçük müzik mekanlarının tanıtımını yapan Sybil Bell sanal gerçekliğin gerçekle yarışamayacağını söylüyor.
Bell, "Kentin bir yerindeki mekana gitmenin romantik bir tarafı var. Bu dışarı çıkıp sevdiğiniz grup çalmaya başlayınca hissettiğiniz heyecanla ilgili. Bu elektiriği ekrandan alamazsınız" diyor.
Potansiyel bir gelir kaynağı
Mekanlara gelen insan sayısındaki azalma nedeniyle sanal gerçeklik potansiyel bir gelir kaynağı olarak görülüyor.
İngiliz UK Music şirketinin raporuna göre, ülkedeki canlı müzik sahnesinden elde edilen gelir 924 milyon sterlinden 904 milyon sterline düşmüş durumda.
VRTGO uygulaması
Ekim ayında Avenged Sevenfold isimli grup Los Angeles kentinde sanal gerçeklikte bir konser verdi.
Evinde sanal gerçekliğe uygun yazılımı olanlar, 360 derece görüntülenebilen ve internet üzerinden yayınlanan bu konseri izleyebildi.
Bu konser Universal Music Grubu'nun (UMG) VRTGO uygulaması sayesinde gerçekleşti.
UMG'den Deborah Hyacinth "VRTGO, sanatçılarımızın kendi öykülerini anlatması ve dünyanın dört bir yanından hayranlarını davet ederek canlı performansları ve müzik videolarını deneyimlemesini sağlayan gerçekten kapsayıcı ve yaratıcı bir platform" diyor.
Yüz yüze gerçekleştirilen konserlerin, yakın bir zamanda son bulacağını kimse düşünmüyor ancak bazı sanatçılar sanal gerçekliği canlı deneyimin ekstra bir katmanı görüyor.
"Gelecek sanal gerçeklikte ama…"
İngiliz DJ Naughty Boy ise "Evinizde bir parti düzenleyip heyecan yaratabilirsiniz. Bunun bazı şeyleri bitireceğini sanmam çünkü izleyici ve sahnedeki gösteri arasındaki ilişki özeldir" diye konuşuyor ve ekliyor:
"Gelecek sanal gerçeklikte ama en iyi anlamıyla değil. Bizi daha az sosyal ve tembel yapıyor. Umarım gösteriler tek başına bir odada herkes evdeyken gerçekleşmez. Bu dinamikleri değiştirir. Bunun olmasına izin vermeyelim."
Björk, Sonar Festivali'nde dijital projesini tanıttı
Sonar Festivali’nin Barselona’daki Katalan elektronik buluşması 2017’de Sanal Gerçeklik ve yapay zeka temalarına odaklandı. Festivale Björk, Brian Eno ve Japon Daito Manabe gibi sanatçılar da katıldı. 14-17 Haziran tarihlerinde sergiler ve sonar yerleşkeler ziyaretçilere açıldı. 140 canlı DJ performansı, dünya üzerinde akredite 5.000 profesyonel ve 123.000 izleyicinin ortasında gerçekleşti.
Jose Luis De Vicente, Sónar+D küratörü:
“Yeni biçimlere, taşıyıcılara daha esnek seslere ihtiyaç duyan disiplinler arasında şaşkınlık ve sınırları aşan Daito Manabe ya da aynı Björk gibi yaratıcılar var. Bu bağlamda, bu festivale yaratıcılığı ile damga vuran Björk gibi bir simge, müzikal evreni üzerinden seyahat etmek için “Björk dijital” projesini tanıttı. (Bu geleneksel değil, her türlü görsel-işitsel çalışmalarında bıraktığı tüm izlerin derlemesi oldu). Bence farklı mekânları tecrübe edebilmek için bu tür festivallere alan ayrılmasında daha esnek olunması sağlanmalı.”
Efsanevi İngiliz müzisyen ve yapımcı Brian Eno, Ekim ayına kadar, Santa Monica Sanat Evi’nde üç katlı gölge dehlizlerinde video resimlerini ve orijinal bir kompozisyonu sergiliyor.
“Yaptığımız müziği iki seviyeye dayandırdık. Zemin seviyesi ve sonra hava, alan seviyesi var. Böylece havadaki yüksek seslerin hepsini burada yaptık. Ve odayı dolduruyorlar. Bu seslerin 12 kanalı var… İşte bunlardan biri şu an burada… küçük su damlası.”
“Yansıma ‘iki biçime sahip’. CD indirebileceğiniz bir kayıt formu var. Elbette, düzeltmeler yapıldı. Ama bununla ilgili bir uygulama da geliştirdim. Uygulama bu müziğin sonsuz sürümü. Yani, uygulama aslında müziği dinlediğiniz ortama uyumlu hale getiriyor. Tabii ki tekrar yok. Bu sonsuz bir parça.”
Bir Bahuaus mimarının yaptığı modernist köşk Mies van der Rohe’de Amerikan Mark Bain, beş gün boyunca binanın alt katmanındaki alıcılara dayanan sağlam bir performans tasarladı. Ziyaretçiler zeminde yürürken gürültü sesi genişliyordu.
Mark Bain eserini şöyle tanıttı: “Bu, bir tür kendi kendine kompozisyon yaratmaktır, diyebilirim. Mimari yapı, ses ve kullandığım bazı elektronik cihazlar sistemin birer parçası olarak ortaya çıkıyor. Sesler var oluyor. Bir nevi kontrolüm dışına çıkan büyük kaotik fikrine bayılıyorum.”
Mosvistar Telekomünikasyon ve Societe des Arts Technologiques de Montréal tarafından küratörlüğü üstlenen 360º çadırı, İspanyol sanatçılar Óscar Sol ve Ralp’ın görsel-işitsel parçası ‘Quadrivium’u sundu. Parça hipnotik ve sürükleyici bir fütürist seyahat.
Festivalin hedefi Dijital kültürün farklı yönlerini aşmak, türlere ve kökenlere göre stillere açıklık getirmek. ‘Tuhaf davranış’, Venezüella’daki Arca’da önemli bir kahramanlıktı.
Festivalde ayrıca kadınların yeni Amerikan R & B şarkıcısı Dawn gibi canlı şovlara daha fazla katılmaya başlandığı gözlendi.
Organizatörler, yeni İspanyol “tuzak sanatçıları” için özel bir sahne hazırladı. Hip hop, reggaeton, flamenko ve diğer İberya seslerin karışımı. Bunlardan biri olan Endülüs Yung Beef grubu ülke sınırlarını aşıp uluslararası ün kazanmaya başladı.