Ne Kadar Çok Teknoloji, O Kadar Az Mahremiyet!

Günlük yaşamımızda kullandığımız teknolojik ürünlerle 7 / 24 gözetlendiğimizi biliyor musunuz? Yasalar her ne kadar mahremiyet, kişisel hak ve özgürlük ihlalleri konusunda düzenlemeler getirse de bazı araçlar yasa ve yönetmelik dinlemeden 7 gün 24 saat ortam izlemesi yapabiliyo...

Ne Kadar Çok Teknoloji, O Kadar Az Mahremiyet! (20 Ağustos 2013)

Günlük yaşamımızda kullandığımız teknolojik ürünlerle 7 / 24 gözetlendiğimizi biliyor musunuz?

Yasalar her ne kadar mahremiyet, kişisel hak ve özgürlük ihlalleri konusunda düzenlemeler getirse de bazı araçlar yasa ve yönetmelik dinlemeden 7 gün 24 saat ortam izlemesi yapabiliyor. Popüler Mechanics internet sitesinin ifadesine göre, “Ağır bir dikizlenme çağında yaşıyoruz”. Dünya artık koskoca bir ‘Biri Bizi Gözetliyor’ evine dönüşmüş durumda!

MASADA “KEDİ GİBİ USLU” DURDUĞUNA BAKMAYIN!

AA’nın derlediği bilgilere göre, birçok elektronik hizmet, kişiden habersiz, içerisinde özel bilgilerin de yer aldığı sayısız veriyi topluyor. “Dikizleyicilerin” ilk sırasında bilgisayarlar bulunuyor.

Masada “kedi gibi uslu” duran bilgisayarlar kişisel bilgilerin bir anlamda dünyaya açılmasının kapısı olarak görülüyor. Örneğin Gmail’in elektronik posta hizmetini kullanmak isteyen bir kullanıcı aynı zamanda Gmail’e maillerini okuma ve uygun reklam içeriklerini gösterme hakkı tanıyor. Ziyaret edilen internet siteleri ve benzeri bilgiler Gmail’in bağlı olduğu Google şirketi tarafından depolanabiliyor. Bazı kullanıcılar, gizlilik ayarlarından kendilerini gizleyebilse bile birçok kullanıcı bundan habersiz iz bırakmaya devam ediyor. Bir başka Google hizmeti olan YouTube’da izlenen videolar da “Geçmiş” başlığı ile kayıt altına alınıyor.

Bilgisayarlar ayrıca girilen internet sitelerine, bir anlamda ev adresi olan IP numaralarını da bildiriyor. Reklam ağları ise IP numarası üzerinden internet sunucu şirketine ulaşıyor ve reklamları saniyeler içerisinde yerelleştiriyor ve kullanıcının karşısına çıkarıyor.

İnternet ve özellikle sosyal medya ağları ile kişiler hayatlarını dünyaya açıyor. Facebook ev adresini de biliyor, Twitter’dan tatile gidildiği bilgisi verildiği zaman da hırsızlara “evim boş” mesajı veriliyor. Son olarak seçim barajının düşürülmesi için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlatan ve her adımı sosyal medyada paylaşılan Aylin Kotil’in, yürüyüşünün sonlarına doğru evinin soyulduğu ortaya çıkmıştı.

AKILLI CEP TELEFONLARI

Akıllı cep telefonları, gerçekten akıllı ancak bunu her zaman iyi anlamda kullanmıyor. Bazı cep telefonları hem GPS hem de baz istasyonları ayarlarını kullanarak kişinin anlık bulunduğu noktayı raporluyor. Haritalar ve özellikle Latitude uygulaması kişinin bulunduğu yeri birkaç metrelik hatayla belirliyor.

Eğer mobil operatörden internet aboneliği varsa ve mobil veri düğmesi kapatılmazsa kişi zaten 24 saat bulunduğu yer anlamında izlenebiliyor. Yakın zamanda ABD’nin bazı anahtar kelimeler kullanarak cep telefonlarından atılan SMS’leri izlediği bilgisi de medyada yer almıştı.

ARABALAR

Her geçen gün daha çok elektronik cihazın yer aldığı otomobillerde kişiyi gizliden gizliye izliyor ve bulunulan yeri raporluyor. Yakın zamanda Mercedes firmasının hizmete sunduğu “mbrace” hizmeti ile aracın bulunduğu noktalar merkeze iletilebiliyor.

ABD’deki Ulusal Otoban Trafiği Güvenliği Dairesi, kazaları incelerken artık otomobillerin “kara kutularına” da bakıyor. Zira bu kutular aracın konumunun yanı sıra sürati ve yönü gibi bilgileri de kayıt altına alıyor. Bazı sigorta şirketleri ödemeler için söz konusu verileri kullanıyor.

TABLETLER

Tablet bilgisayarlar da coğrafi koordinatlardan bulut bilişim hesaplarına kadar birçok bilgiyi takip edip izliyor.

Bu tür cihazlarla çekilen fotoğraflarda coğrafi bilgiler de yer aldığı için isteyen bir kişi dijital fotoğrafın verilerini kullanarak takip etmek istediği kişinin ne yaptığını belirleyebiliyor.

Yapılan araştırmalara göre siber korsanlar, hem tablet bilgisayarlara hem de akıllı cep telefonlarına bir yazılım yükleyerek kullanıcıyı anlık olarak da takip edebiliyor. Bu yazılımlar cihazın kamerasını dahi kontrol edebiliyor.

KAMERA

Günümüzde çoğunlukla cep telefonu kameraları tüm kameralardan daha çok kullanılıyor. Modern zaman hırsızlarının, Flickr gibi sitelere yüklenen fotoğraflardan coğrafi koordinatları aldıktan sonra orada oturan kişiyi tespit ettikten sonra sosyal medya hesapları üzerinden evde ne zaman olmadığını tespit edebildiği belirtiliyor.

Öte yandan Eye-Fi gibi internete bağlanabilen hafıza kartları da siber korsanlar için bir güvenlik ihlal alanı yaratıyor.

OTEL ODA KARTLARI

Kredi kartı gibi çalışan otel oda kartları yerini yavaş yavaş telsiz gibi çalışan RFID teknolojisine bırakıyor. Artık kapı, kişi odanın yanına geldiği zaman otomatik açılabiliyor. Oteller ayrıca sensörler de kullanıyor.

Hayatı kolaylaştıran bu teknoloji aynı zamanda ikinci bir göze kişinin nerede olduğunu da söylüyor olabilir.

KREDİ KARTLARI

Kredi kartı ile bir marketten alışveriş yapıldığında da post cihazının bulunduğu yer gibi bilgiler de bankanın sunucusuna işleniyor. Alışveriş internetten yapıldığı zaman ise IP numarası da kredi kartı ile eşlenebiliyor.

Bazı bankaların kullandığı kredi kartları ise kullanıcı alışveriş yaptıkça puan kazandırıyor ancak verileri kredi kartı üzerine yazıyor.

GPS CİHAZLARI

Birçok mobil cihazda yer alan GPS modülleri, bağımsız cihaz olarak da veri topluyor. Bağımsız GPS cihazlarının gerçek konum bilgisini diğer cihazlara göre daha iyi belirlediği belirtiliyor.

AA