Dünyanın İlk Kafatası Nakli Başarıyla Gerçekleştirildi9 sene ÖNCE
Dünyanın İlk Kafatası Nakli Başarıyla GerçekleştirildiDünyayı değiştirerek 21. Yüzyıla damgasını vuran bir dehanın, teknoloji devi Apple’ın kurucu CEO’su Steve Jobs’un ölümünün 5. yıldönümünde, bazı ilginç bilgileri ve bilinmeyen yönlerini sunuyoruz.
İlk klasik Macintosh'ları çıkardığında masaüstü yayıncılıkta, iPod'u çıkardığında müzik dünyasında, iPhone ve iPad'i çıkardığında ise tüm kişisel ve kitlesel iletişim dünyasında çığır açan ve ‘dijital dünya çağı’nı başlatan Steve Jobs, Apple’daki görevini bıraktıktan 6 hafta sonra, 6 yıl mücadele ettiği pankreas kanserine yenik düşerek 5 Ekim 2011’de 56 yaşında hayata veda etmişti.
Mütevazılığı ve sadeliği ile de bilinen iletişim dehası, ölümünden sonra "dünyayı değiştiren adam" olarak da anılmaya başlandı.
Ölümü üzerine, kurucusu olduğu dünyanın en büyük şirketlerinden Apple’dan yapılan açıklamada, "Apple, vizyon sahibi ve yaratıcı bir dehayı, dünya ise harikulade bir insanı kaybetti. Steve'i tanıyacak ve onunla çalışacak kadar şanslı olanlarımız ise iyi bir dostunu ve ilham verici bir mentorunu kaybetti. Steve, arkasında yalnızca kendisinin kurabileceği bir firma bıraktı ve onun ruhu sonsuza dek Apple'ın ilham kaynağı olacak" ifadelerine yer verildi.
Jobs 1976 yılında Apple’ı kurup da, ilk klasik Macintosh’u çıkardığında masaüstü yayıncılık alanında devrim niteliğinde yenilikler getirerek adından söz ettirmeye başlamıştı. Daha sonra çıkardığı iPod ile mini müzikçalar akımını başlatmış, müzik sektöründe çığır açmıştı. Ardından piyasaya sunduğu iPhone ve iPad ile de kişisel /kitlesel iletişim dünyasında büyük bir değişim ve gelişime imza atmıştı.
Stanford Üniversitesi Mezuniyet Töreni'ndeki ünlü konuşması
Steve Jobs’un, hastalığını öğrendikten sonra 2005 yılında Stanford Üniversitesi Mezuniyet Töreni'nde yaptığı ünlü konuşma, herkes için ‘hayat dersleri’ ile doluydu.
“Doktorumun bana pankreas kanseri olduğumu söylediği işte o an ilk kez yüzyüze geldim ölümle. Umarım o anı, önümdeki 20-30 yıl boyunca bir daha yaşamam. Fakat ölümle yüzyüze gelme anını yaşamış bir kişi olarak size şunu kesinlikle söyleyebilirim: Kimse ölmek istemez. Cennete gideceklerinden emin olan kişiler bile istemezler ölmeyi… Ancak ölüm, hepimizin paylaştığı bir 'ortak nokta'dır. Hiçbirimiz kaçamamışızdır ölümden. Zaten olması gereken de budur. Ölüm, yaşamın tek 'en iyi icadı'dır. Yaşamın tek ve gerçek 'değişim aracı'dır. Yeniye yer açmak için eskinin ortadan kaldırılması gerekir. Şu anda yeni olan sizsiniz, ancak çok da uzak olmayan bir gün, 'eski olan' da siz olacaksınız ve siz de silineceksiniz yaşam sahnesinden. Böyle üzücü ve hatta ürkütücü bir konudan söz ettiğim için üzgünüm ama… Bunların tümü gerçektir.
Zamanınız sınırlı. O sınırlı zamanınızı, başkasının yaşamını yaşayarak harcamayın. Başka kişilerin düşüncelerinin sonuçlarıyla yaşanan yaşam, dogmaların tuzağına düşmek demektir. Başka kişilerin düşüncelerinin gürültüsü, içinizdeki kendi sesinizi bastırmasın. Daha da önemlisi, yüreğinizin ve sezgilerinizin peşinden gidebileceğiniz denli bir cesarete sahip olun. Sizin gerçekten ne olmak istediğinizi ve nereye gitmek istediğinizi, en iyi onlar biliyorlar çünkü… Yüreğiniz ve sezgileriniz… Onlara inanın, onlara güvenin…”
Suriyeli bir göçmenin oğlu…
Dünyaca ünlü İngiliz grafiti sanatçısı Banksy, Suriye'deki iç savaştan kaçarak Avrupa'ya sığınan mültecilerin, Fransa ve İngiltere arasında sıkıştığı Manş Denizi kıyısındaki Calais kampına, geçen yıl yaptığı Apple'ın kurucusu Steve Jobs çizimini, sitesinden ''Steve Jobs da Suriyeli bir göçmenin oğluydu. Mültecilere bir şans verin!'' başlığıyla paylaştı.
Hindistan Yolculuğu
Jobs, 6 ay devam ettiği üniversite hayatını pek sevmedi, üniversiteyi bıraktı. Bir süre sokaklardan boş şişe toplayıp karnını doyurdu, ufak tefek işlerde çalışıp para biriktirdi ve Hindistan’a gitti. Budizme inanarak kafasını kazıtıp ABD’ye döndüğünde artık ciddi bir şeyler yapması gerektiğinin farkındaydı.
Dahi çocuğun ilk haylazlığı: ‘Blue Box’
Yakın arkadaşı Stephen Wozniak ile görüştü. Bu sırada Wozniak’nin annesi Esquire dergisinin 1971 yılına ait sayısında yer alan bir makaleyi oğluna gönderdi. Jobs ve Wozniak, “bedava telefon görüşmesi” fikrini bu makaleden öğrendi ve bunu mümkün kılan Blue Box adlı bir cihaz yaparak 6 bin dolar kazandı.
100 Amerikan Doları karşılığında satın alınabilen bu kutular, telefon sistemlerini ‘hack’leyebilmek ve Dünya üzerindeki her hangi bir numarayı arayabilmek gibi özelliklere sahipti. Wozniak ve Jobs, ürettikleri mavi kutuyu kullanarak yaptığı ilk telefon görüşmesinde, Henry Kissenger taklidi yaparak Papa’yla konuşmak istemişti fakat başarılı olamadı. Yaptıkları yasadışıydı…
Ortağını hep kazıkladı!
Atari’nin Breakout oyununun ilk prototipini yapması için 750 dolar teklif alan Steve, ardından arkadaşı Wozniak’a “Gel beraber yapalım parayı yarı yarıya bölüşürüz” önerisinde bulundu. Wozniak'ın yeteneği sayesinde Atari, Jobs'a 5.000 dolar ödül verdi. Jobs, bu paranın tümünü kendine sakladı ve Wozinak'a yardımı için 375 dolar verdi.
‘Utanmazca fikir çaldık’
Wozniak o dönemde bilgisayarların atası olacak bir makine icat etti. Jobs, “Bunu piyasaya sürmeliyiz” diyerek onu ikna ettiğinde Apple markası 76’da dünya sahnesine çıktı. Beatles çok popülerdi ve Jobs da şirkete Beatles’ın yapım şirketi olan Apple Records’un adını koydu. Asıl patlama 1977’de Apple II ile oldu. 2 milyon satan bilgisayar sayesinde oldu. 25 yaşındayken artık 100 milyon dolarlık servetin de sahibiydi.
1979 yılında ziyaret ettiği Xerox araştırma merkezinde gördüğü fare (mouse) ve grafik arabirim prototipleri beyninde kıvılcım çakmasına sebep oldu. O güne kadar bilgisayarlar ekrana klavye ile komut yazarak kontrol ediliyordu. Apple’a döndüğünde “Geleceğin bilgisayarları böyle olacak” diye gördüklerini anlattı. “Utanmazca onların fikrini çaldık” diyerek 1981’de ‘Macintosh’un geliştirilmesi için çalışmaya başladı. 1983’te Apple ABD’nin en büyük 500 şirketinden biriydi.
Hani bunun ilk sahibi?
Apple’ın masaüstü arayüzü oluşturulurken Xerox’un fikrinden yola çıkan Steve, ardından bu arayüzü çaldığını iddia ederek Microsoft’un kurucusu Bill Gates’i hırsızlıkla itham etmişti. Gates ise oldukça soğuk kanlı bir şekilde “Pekala Steve, sanırım ikimizde Xerox adındaki zengin komşuya sahibiz ve ben TV setini çalmak için evine girdiğimde zaten bu setin çoktan çalındığını görmüş oldum” diye yanıt verir.
Apple’ın 1997’deki çöküşünün nedeni Steve Jobs’tu
Bildiğiniz gibi Steve, kendi kurduğu firmasından atılmış ve ardından yeniden CEO olarak şirketine geri dönmüştü. İşte tam bu dönüş sürecini başlatan 1997 yılındaki Apple’ın son 12 yılın en büyük hisse düşüşüne sebep olan anonim olarak kalmış 1.5 milyonluk stoğun arkasındaki kişiydi.
Ama beklenen patlamayı yapamıyordu. Apple Lisa, fiyasko olmuştu. Sonunda kendi kurduğu şirketin yönetim kurulu, Jobs‘u kovdu. Kot pantolonla ve çıplak ayaklı halde çalışan Jobs, yönetim katındaki çalışanları etrafına topladı ve “Sanırım pantolonum burayı yönetmeye uygun değil” dedi ve gitti. Kendi şirketi NeXT’i kurdu.
Sinemaya da el attı
Ve o şirketin geliştirdiği yazılım yeniden başarıyı getirdi. NeXT bilgisayar, internetin geliştirildiği makine oldu. (O yazılım altyapısı halen Mac bilgisayarlar, iPod ve iPad’de kullanılıyor) Ama asıl serveti getiren George Lucas’tan 10 milyon dolara satın aldığı animasyon stüdyosu Pixar oldu.
Pixar’ın 4 yıllık çalışma sonucunda beyazperdeye çıkardığı Toy Story adlı animasyon film 362 milyon dolar gişe yaptı. Walt Disney, Jobs’un 10 milyon dolara aldığı şirkete 7.4 milyar dolar teklif ettiğinde yanıtı tabii ki “evet” oldu. Bu başarılar o dönemde yılda 800 milyon dolar zarar eden Apple’ın dikkatini çekti. Jobs, 1997’de yeniden şirketin başına geçmeye davet edildi. 2000 yılında bir kez daha CEO oldu.
Ve kısa süre sonra Apple’ın dünya sahnesinde ışıldamasına sebep olan iPod devrimine imza attı. Artık müzik dinleme alışkanlığı tamamen değişmişti. Ancak 2004’te dünyayı şoke eden açıklama geldi..
Joan Baez ile aşk yaşamış
The Second Coming of Steve Jobs adlı izinli kitaplardan birinde Jobs'un bir okul arkadaşı, Jobs'un 27 yaşındayken bir dönem folk müzik sanatçısı Joan Baez ile beraber olduğunu söylüyor. Joan Baez ise o yıl 41 yaşındaymış. Daha çok Bob Dylan ile yaşadığı aşk ile tanınan Baez, daha sonra bunu onaylamıştı. Aynı biyografiye göre Jobs, Diane Keaton ile de çıkmıştı.
İlk çocuğunu reddetti
Jobs 23 yaşındayken kız arkadaşı Chris Ann Brennan ile çocuk sahibi olmuşlardı. 1978'de dünyaya gelen Lisa Brennan Jobs, tam Apple'ın ünlü olmaya başladığı zamanlarda doğmuştu. Jobs ve Sterile hiç evlenmemişti. Jobs, bir süre kısır olduğunu iddia etmiş ve baba olduğunu mahkemede reddetmişti. Ancak Jobs, eşi Laurene'den üç çocuk sahibi oldu.
Kardeşi ünlü bir yazardı
Jobs, ailesini ararken biyolojik kardeşi Mona Simspon'ı da keşfetti. Simpson'ı Anywhere But Here adındaki ünlü kitabından tanıyor olabilirsiniz. Kitap sonrasında Susan Sarandon ve Natalie Portman'ın başrollerini paylaştığı bir filme dönüşmüştü.
Tartışmalı organ nakli
Jobs pankreas kanseriydi ve karaciğeri de iflas etmişti. Organ bekleme sırasında yıllar kaybetmemek için ABD’nin tüm eyaletlerinde evler aldı, şirketler kurdu tüm eyaletlerin listesine yazılarak beklediği karaciğere kavuştu. “Birleşik Organ Paylaşım Ağı”nda bulunan açığı kullanarak kendine uygun karaciğerin bulunmasını hızlandırdığı da söyleniyor. 3 yıl sonra bu kez cepte devrim yaratan iPhone ile sahneye çıktı.
Son devrimini ise iPad ile yaptı. Ama Apple yükselirken o kötüye gidiyordu. Herkesi üzen mesajı 24 Ağustos’ta geldi. “Size görevlerimi yerine getiremeyeceğim zaman haber vereceğimi söylemiştim. O zaman geldi” dedi ve bıraktı. Yeniden yarattığı Apple 350 milyar dolarla dünyanın en değerli şirketi olmuştu. 8 milyar dolarlık servete ulaşan Jobs, hayata gözlerini yumdu.
Son olarak 2011 Haziran’ında sahneye çıkıp Apple’ın yeni servisi iCloud’u (Bulut) tanıtmıştı. Jobs için dün “Şimdi o bulutlara çıktı” yorumları yapıldı. Jobs dün Twitter’da tüm zamanların rekorunu kırdı. Hakkında saniyede 10 bin tweet atıldı. Her 10 kişiden 5’i onu konuştu.
Geride 4 çocuk ve çok sevdiği eşini bıraktı. Biyolojik babası ile annesi, kendisini evlatlık verdikten birkaç yıl sonra evlenip bir kız çocuk sahibi olmuştu. Jobs, 29 yaşındayken önce kardeşi Mona Simpson ile sonra da annesiyle tanıştı. Ancak Mona ile ilişkisi, kendisi hakkında yazdığı sert ifadeler içeren kitap nedeniyle çok da sıcak olmadı. Yazılanların sadece yüzde 25’inin doğru olduğunu söyledi ve kardeşini üzerinden prim yapmaya çalışmakla suçladı.
Babasını reddetti
Suriyeli babasını ise hiçbir zaman görmek istemedi. Abdulfettah Celali The Sun gazetesine verdiği röportajda, “En büyük umudum, oğlumla bir kez olsun oturup bir kahve içebilmek. Ama onun parasının peşinde olduğumu düşünmesinden çekiniyorum. İnanmayacaksınız ama ikimizden biri ölüm döşeğinde bile olsa, onu aramaya çekinirim” demişti. Jobs, bu sözlere tepki bile vermedi. Çalışanlarının hayranlık duyduğu kadar korktuğu ve çekindiği Steve Jobs, hayata veda ettiğinde tüm kötü anılar silindi. Dünya genelindeki bütün Apple mağazalarındaki ürünlerin ekranına onun fotoğrafı konuldu.
‘Vay canına’
Steve Jobs’un hayata gözlerini yummadan önce gözlerini uzaklara dikerek söylediği son söz ise, ‘Oh wow, oh wow, oh wow’ oldu.