Yıllar sonra İstanbul’a kar fırtınası geliyor! Hazır mısınız?4 sene ÖNCE
Yıllar sonra İstanbul’a kar fırtınası geliyor! Hazır mısınız?Yüzyılın polisiye romanına konu olabilecek kayboluş ve cinayetindeki yanıt bekleyen çok bilinmeyenli sorular…
(Özel Haber) 21 Ocak tarihinde İstanbul’da kaybolan 33 yaşındaki ABD vatandaşı Sarai Sierra’nın dün Cankurtaran’da surlardaki bir dehlizde cesedi bulundu.
Ülkesinde New York Staten Island’da resepsiyonist olarak çalışıp mütevazı bir hayat süren, 14 yıllık evli, 9 ve 11 yaşlarında iki çocuk annesi Sierra’nın, günlerden bir gün ‘tek başına’ ilk yurtdışı seyahati olan Avrupa turuna çıkmaya karar vermesini, İstanbul – Amsterdam – Münih hattında yaşadığı söylenilen gizemli olayları, önceki haberimizde ayrıntıları ile yazmıştık.
KAYBOLUŞ VE CİNAYETTEKİ ÇOK BİLİNMEYENLİ SORULAR
Bunların arasında, cep telefonu olmasına karşın iletişim kurduğu kişilerle e-posta yoluyla haberleştiği, İstanbul’a fotoğraf çekmeye gelen amatör bir fotoğrafçı olarak belirtilmesine karşın fotoğraf makinesinin olmadığı, fotoğrafları kullandığı iPad ile çekmesi, 7 Ocak’ta geldiği İstanbul’dan 15 Ocak günü gittiği ve dört gün kaldığı Amsterdam ve Münih’te yüklüce para harcadığı gibi iddiaların ayrıntıları vardı.
Sonrasında ise Taylan isimli bir gençle buluşmak için 21 Ocak’ta karar kılmış ama buluşma yerine gelmemişti. Yine Taylan’ın ifadelerine göre Sierra’yla dört ay önce tanışmışlardı. Çoğunlukla internetten konuşuyorlardı.
Ortadan kaybolduktan sonra Sarai’nin Amerika’daki telefonundan 30 Ocak’ta bir ‘Skype’ araması yapılıyor, peşinden 31 Ocak’ta telefonu yeniden aktive ediliyordu.
3 Şubat Pazar günü akşamüzeri Sarayburnu’nda surların dibinde bir kadın cesedi bulundu. Polis, MOBESE ve güvenlik kameralarını inceleyerek Sierra’nın yerini tespit etti. Surların dibindeki dehlizin içinde bulunan ve başında yara olan cesedin üzerinde yapılan incelemede, 33 yaşındaki kayıp ABD’li Sierra’ya ait olduğu tespit edildi. Cesedin üzerinde ABD’li Sarai Sierra’ya ait bir sürücü belgesi çıktı.
40 CM YÜKSEKLİĞİNDE DEHLİZ
Sarayburnu- Cankurtaran arasında, surların dibindeki dehliz içinde kaybolduktan 12 gün sonra Asayiş Şube Müdürlüğü’nün kurduğu özel bir ekibin iz sürmesi ile cesedine ulaşılan Amerikalı Sarai Sierra için inceleme devam ediyor. Polis kaynaklarından edinilen bilgilere göre cesedin bulunduğu yer surların dibinde girişi 40 santim, içi küçük bir oda büyüklüğünde bir dehliz.
HERYERİNDE KESİK VE ÇİZİK VAR
Burada kot pantolonu ve iç çamaşırı dizine kadar indirilmiş halde cesedine ulaşılan Sierra’nın kafasında derin bir yara bulunuyor. Vücudunun büyük kısmında darp sonucu oluşan çürüklerin bulunduğu ve neredeyse her yerinde çizik ve kesiklerin olduğu belirlendi. Dehliz girişinin 40 santim büyüklüğünde olması nedeniyle Sarai Sierra’nın öldürüldükten sonra sürüklenerek buraya getirilmiş olabileceği üzerinde duruluyor.
SAKLAMAYA MI ÇALIŞTILAR?
Ayrıca ceset bulunduğunda, üzerinde tren yollarında kullanılan ahşap blokların olduğu, bu durum cinayeti işleyen kişi ya da kişilerin cesedi saklamaya çalıştıkları tezini ortaya çıkarıyor.
TECAVÜZ YOK
Adli Tıp, Amerikan turistin ön otopsi sonucunu açıkladı. Buna göre tecavüz yok ve Sarai Sierra başına sert bir cisimle vurularak öldürülmüş. Adli Tıp Kurumu tarafından Sarai Sierra’nın cesedi üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan ön raporda ölüm sebebi olarak genç kadının kafatasında meydana gelen kırık olduğu öğrenildi. Kafatasında meydana gelen kırığın nasıl bir aletle yapıldığının yetkililer tarafından araştırılıyor.
İKİ KÜPE, BİR KULAKLIK
Olay yerinde inceleme yapan polis, toprak altında da iki küpe ile bir kulaklık buldu. Polis bölgedeki 20 kişinin bilgisine başvurdu. Cinayeti soruşturan özel ekip Sierra’nın sokaklarda yaşayanlar tarafından öldürüldüğü olasılığının ziynet eşyalarının alınmamış olması nedeniyle zayıf olduğunu düşünüyor. Bugüne kadar kameralardan Sierra’nın izini süren polis şimdi ABD’li kadını Sarayburnu’na çeken kişinin peşinde… Cinayetin aydınlatılmasında önemli bir ipucu olarak görülen Sierra’nın tablet bilgisayarı ile cep telefonu bulunmaya çalışılıyor.
TIRNAKTA DOKU ÖRNEĞİ
Adli Tıp’a kaldırılan Sarai Sierra’nın cesedi üzerinde yapılan incelemede tırnak aralarında doku örnekleri bulunduğu öğrenildi. Uzmanlar, tırnaktaki örneklerin Sarai Sierra’nın katiline direnerek, boğuştuğu anlamına geldiğini ifade etti. Bu arada, polis ekipleri, Sierra’nın yanında bulunan battaniye üzerinde de çalışma yürütüyor. Battaniyeden alınan örneklerde DNA incelemesi yapılıyor. Cesedin, cinayet işlendikten sonra bölgeye taşındığı ihtimali üzerinde duruluyor.
20’DEN FAZLA GÖZALTI
Cinayetle ilgili olarak şu ana kadar 21 kişi gözaltına alındı. Ancak zanlılar, sorgularının ardından serbest bırakıldı. Daha sonra 1’i İranlı, 2’si kadın şüpheli bu kişilerden DNA testi için kan ve doku örnekleri alınacağı belirtildi.
3 KİŞİYLE DAHA GÖRÜŞÜYORMUŞ
Sarai Sierra’nın izinin bulunması için 500 güvenlik kamerası görüntüsünün incelendi. Tarlabaşı’daki evinden çıktıktan sonra Sirkeci’ye kadar gittiği tespit edilen Sierra’nın son görüntüsünün Sirkeci’de bir güvenlik kamerasına takıldığı belirtildi. Bu noktadan sonra güvenlik kamerası görüntüsü bulunamadığı için 200 polis bölgede arama yaptı. Ayrıca Sarai Sierra’nın Türkiye’de 2 kez görüştüğü Taylan K. dışında 3 kişi ile daha internet üzerinden görüştüğünü belirlendi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü konuyla ilgili Interpol aracılığı ile G-mail yetkililerine müracaatta bulunduğu da öğrenildi.
Genç kadının gezdiği şehirlerden resim eklediği instagram albümündeki bir ayrıntı dikkat çekti. Sierra’nın tıpkı cesedinin bulunduğu surların hemen yakınındaki tren garı ve rayları gibi yerleri fotoğrafladığı görüldü.
Sarai Sierra’nın New York’ta, Brooklyn ve en son gittiği Amsterdam’da da iki hafta önce tren raylarını çekmesi ve altına yorum yapması da ilginç bir tesadüf mü yoksa cinayetle bir bağlantısı olup olmadığını akıllara getirdi. Öte yandan Sierra’nın cesedinin üzerinde tren yollarında kullanılan ahşap blokların olduğu da öne sürülmüştü.
UYUŞTURUCU KURYESİ MİYDİ?
Hürriyet New York Muhabiri Razi Canikligil’in haberine göre, Sarai Sierra’nın, uyuşturucu mafyası tarafından kurye olarak kullanılmak üzere kandırılmış olabileceği iddia ediliyordu.
DEA’den emekli bir ajanın Hürriyet’e verdiği bilgiye göre; New York’ta belediye tarafından düşük gelirli ailelere tahsis edilen bir dairede yaşayan Sierra’nın ilk defa pasaport çıkartıp, hiç tanımadığı insanların daveti ile İstanbul’a gitmesi, yıllardır Amerikalı ev kadınlarının peşinde olan uluslararası uyuşturucu mafyası tarafından kandırılmış olabileceğine işaret ediyordu.
Sierra’nın yaklaşık 15 bin dolarlık bir harcama fişinin bulunması, sadece belediyede şoför olarak çalışan eşinin geliri ile sağlanamayacağı, uluslararası seyahatlerde gümrük kapılarında dikkat çekmeyen Amerikalı kadınların yıllardır mafia tarafından kullanıldığını belirten Amerikalı ajan, geçmişte Türk polisi ile birlikte yaptıkları operasyonlarda çok sayıda Amerikalı kadını başta İstanbul olmak üzere değişik Avrupa şehirlerinden ABD’ye uyuşturucu taşırken yakaladıklarını söylüyordu.
Emekli DEA ajanı, bu kadınların her seferde 10 bin dolar kazandıklarını ve yılda yaklaşık 15 defa bu şekilde kurye olarak kullanıldıklarını belirtiyordu.
– Amerika’daki kişisel ve toplumsal yaşam koşulları ile örtüşmeyecek biçimde hayatında ilk kez tek başına çıktığı seyahat, İstanbul – Amsterdam – Münih ziyaretleri ve harcadığı yüksek meblağdaki paralar.
– ‘Fotoğraf meraklısı’ olduğu ve Galata Köprüsü’nün fotoğraflarını çekmek için İstanbul’a geldiğinin belirtilmesine karşın fotoğraf makinesinin bile olmaması.
– Cep telefonu olmasına karşın günlük iletişimini G-mail üzerinden e-posta ile gerçekleştirmesi.
– Cep telefonu görüşmeleri, SMS mesajlaşmaları , e-postaları ve internetteki sosyal medya paylaşımları.
– Gerek kaybolduktan sonra, gerekse de cesedi bulunduktan sonra ailesinin hiçbir şekilde basınla görüşmemek istememesi.
– Instagram’daki fotoğraf paylaşımlarından İstanbul ve Amsterdam’daki buluşmaları ile ilgili bazı bilgiler olmasına karşın, Münih ziyaretine ilişkin henüz hiçbir bilginin olmaması.
– Adli Tıp ön raporuna göre, tecavüz bulgusuna rastlanılmamasına karşın, pantolon ve iç çamaşırının indirilerek ‘tecavüz yanılgısı’ oluşturulmak istenilmesi.
– Kişisel takıları bile çalınmadığından bir hırsızlık vakası olmamasına karşın, vücudundaki morluk ve kesiklere, tırnaklarındaki doku örneklerine bakıldığında, neden işkence edilerek öldürüldüğü.
– Bulgulara göre, son derece profesyonelce işlenmiş bir cinayet gibi görünmesine karşın, maktulun cebinden sürücü belgesinin çıkması.
– Instagram’da paylaştığı ‘tren rayları’ fotoğraflarının, cesedinin bulunduğu Cankurtaran’daki tren raylarına çok yakın yer ile bir ilgisinin olup, olmadığı.
– İstanbul ve Amsterdam’da buluşup görüştüğü kişilerle internet aracılığı ile tanışmış ve daha önce hiç karşılaşmamış olması.
– Ve daha birçok soru…
Haber Bilgileri İçin Kaynak: Ajanslar