Türkiye’nin ilçelere göre toplumsal cinsiyet eşitliği raporu4 sene ÖNCE
Türkiye’nin ilçelere göre toplumsal cinsiyet eşitliği raporu► Yüzde 39 hiç kitap okumuyor
► Kitap okumak, ihtiyaç listesinde 235. sırada yer alıyor
► Kitap okumaya günde sadece 1 dakika ayırıyor
► Televizyon izlemeye ise günde 6 saat ayırıyor
► İnternet ve sosyal medyaya günde en az 3 saat ayırıyor
► Cep telefonuyla konuşma ve sosyal medya kullanımında Avrupa birincisi
► Dünyada en az kitap okuyan ülkeler arasında
Seçim sonuçlarına, nefret ve linç kültürüne, ötekileştirmelere, insanlara ve hayvanlara yapılan kötülüklere, ağaç katliamına şaşırıyoruz…
Nasıl oluyor da böyle oluyor diyor sonra da ‘ne olacak bu memleketin hali’ diye yakınıyoruz ya… Yanıtı belki de “kitap okumuyoruz” da saklı olabilir.
Araştırmalar ne yazık ki, hayatı poptan, toptan, Facebook ve televizyondaki evlilik / kayıp programları ile dizilerden ibaret, tüm bildikleri televizyon haber spikerleri, program yapımcı ve sunucuları, internet sitesi editör ve sosyal medya ‘admin’leri ile dedikoducu sosyal ağ kullanıcılarının paylaştıkları, yazdıkları yorumlar ile sınırlı, okumayan, araştırmayan, sorgulamayan, bilmeyen, öğrenmeyen, öylesine yaşayıp giden, dolayısıyla da ‘bilgisi olmayan ama mutlaka fikri olan’ bir toplum olduğumuzu ortaya koyuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de geçtiğimiz yıl 50 binin üzerinde kitap basıldı. Fakat raporlara göre Türkiye, dünya sıralamasında en fazla kitap okuyan ülkeler arasında son sıralarda. Kitap basma oranı arttı ancak okuma oranı hala yetersiz. Araştırmaya göre, Türkiye'de kişi başına 8.4 kitap düşerken, kitap okumaya ayrılan süre günde ortalama 1 dakika. Buna karşılık günde ortalama 6 saat televizyon izleniyor, 3 saat internete bağlanmak için ayrılıyor.
Araştırmaya göre; İngiltere ve Fransa’da toplumun yüzde 21’i, Japonya’nın yüzde 14′ü, İspanya’nın yüzde 9’u düzenli kitap okurken, Türkiye’de yalnızca on binde 1 kişi kitap okuyor.
DHA’nın haberine göre, çocukların ne kadar erken kitap okumaya başlarlarsa alışkanlık kazanmalarının o kadar kolay olacağını dile getiren Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Elçin Gölbaşı, "Çocuklara kitap hediye edilmesinde bile Türkiye 180 ülke içinde 140'ncı sırada yer alıyor. Genç nüfusun ağırlıklı olduğu Türkiye'de kişi başına 8.4 kitap düşüyor. Kitap okumaya ayırdığımız süre günde ortalama sadece 1 dakika. Buna karşılık TV izlemeye ortalama 6 saat, internete bağlanmaya ise 3 saat ayırıyoruz. “Türkiye’nin Okuma Alışkanlığı” isimli çalışmaya göre, Türkiye’de ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitap, 235'inci sırada yer alıyor" ifadelerinde bulundu.Kitap okuma alışkanlığı edinmeleri için çocukları bebekliklerinden itibaren kitapla tanıştırmak gerektiğini söyleyen Gölbaşı, "Anne ve babalara bu noktada büyük görev düşüyor. Ebeveynin kitaptan aldığı haz ve duyduğu neşe çocuğuna bulaşacaktır. Kitap sevgisini aşılamak için kitap alışverişlerini birlikte yapmak, çocuğa ait bir kütüphane oluşturmak, kitaptaki öyküler üzerine sohbet etmek, birlikte kitap okuma saatleri yapmak çok önemli. Unutmayın ki çocukların karakterlerinin şekilleneceği yaşlarda örnek alacakları ilk kişiler onlara en yakın mesafede duran anne babalarıdır” dedi.
İKSV'nin raporu da, Türkiye'nin kültür sanat alanındaki kötü tablosunu gözler önüne seriyor. Haziran-Eylül 2016 tarihli araştırmanın sonuçlarına göre, yüzde 39'u hiç kitap okumuyor, toplumun yüzde 49'u hiç sinemaya gitmemiş, yüzde 66'sı konser, tiyatro ya da opera gibi herhangi bir etkinliğe katılmamış, yüzde 47'si dergi okumuyor…