Belçika’da Grafiti Açık Hava Müzesi’ne Dönüşen Hayalet Kasabanın İlginç Öyküsü8 sene ÖNCE
Belçika’da Grafiti Açık Hava Müzesi’ne Dönüşen Hayalet Kasabanın İlginç ÖyküsüSokağın özgürlüğünü sanatın yaratıcılığı ile buluşturup, çevredeki bina, ağaç, duvar, direk gibi unsurları da akıllıca etkileşime sokarak oluşturulan üç boyutlu ilginç sanat yapıtları
Bazıları güldürücü, bazıları da düşündürücü olan renkli sokak sanatı eserleri hayal dünyasının sınırlarını zorluyor. Doğrudan çevre ile etkileşime geçerek ortaya konulan çalışmalar sokaklara renk katmakla kalmıyor, o bölgeyi aynı zamanda bir cazibe merkezine dönüştürüyor.
Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de örneklerine sıkça rastladığımız grafiti kültürünün içinden kopup kendi yolunu çizen bir akım… Street art yani sokak sanatı, başka bir terimsel karşılıkla post-graffiti olarak anılıyor.
STREET ART / SOKAK SANATININ TARİHÇESİ
1985’lerde New York’ta kullanılmış bu terim, sokağı sanatsal yüzey olarak kabul ediyor. Birçok sanat alanından etkilenen, yerleştirme, geri dönüşüm, anlık eylemler gibi birçok türevi kapsayan, şehrin oluşturduğu platformu kullanarak ürünler veren anti-disipliner bir sanat akımıdır. Şehirlerin mutsuz boş bina cephelerine, dev fabrika binalarına yapılan heybetli işlere ise “mural” deniyor.
STREET ART’IN ÖNCÜLERİ
Street Art terim olarak Jean-Michel Basquiat, Andy Warhol, Richard Hambelton gibi sanatçılar tarafından kullanılmış. Çoğu sanatçı reklamın egemenliğine bir başkaldırı olarak medyalarını sokak olarak belirlemiş. Dünyanın önemli şehirlerinde Street Art ve graffiti ürünler görmek mümkün. Paris, Berlin, Londra, Tokyo, Barselona ve daha birçok şehirde önemli sanatçılar çalışmalarını devam ettiriyor. Türkiye’de ise bu sanatsal akım özellikle İstanbul’da son beş yılda gelişti.
Grafiti & streetart & mural sanatçıları mutsuz durağan şehirlerin reklam ve istismar dünyasına karşı, dev hayalleriyle mücadele veren, şehirlerini, sokaklarını, yaşadıkları yerleri kaptırmayan savaşçılar oldular.
SOKAK SANATI İLE GRAFİTİ ARASINDAKİ FARKLAR
İnsanların aklına çoğunlukla Graffiti geliyor ama aslında Graffiti bu akımın sadece bir parçası. Sokak sanatçıları, en büyük silahları sprey boyalar olan ve işlerini en kısa zamanda bitirmeye programlanmış Graffiticilerin tersine daha resmi sanat teknikleriyle ve çok daha uzun zaman dilimleri dahilinde çalışıyorlar.
STREET ART’IN AMACI
Sanat, oyun, protesto, yaramazlık ne derseniz deyin, bizler güvenli olduğunu düşündüğümüz sıcacık yataklarımızda mışıl mışıl uyurken şehrin yüzü değişiyor. Bazıları, kimsecikler bakmıyorken sokakları baştan yaratıyor. Kaç kişi ya da kim olduklarının pek bir önemi yok; onlar da zaten bireysel şöhretlerin peşinde değiller, sanat galerilerinde sergilenmeye ‘layık’ görülecek ‘çerçevelenmiş’ düşüncelerin bir parçası olmak istemiyorlar. Tek dertleri, kendilerinden izinsiz reklam panoları ve ilanlarla işgal edilen sokaklarını geri alabilmek.
STREET ART KİMLERİN İŞİ?
New York dışında özellikle Londra, Berlin ve Tokyo gibi dışardan her şeyin mükemmel gözüktüğü ama şık topuklu ayakkabıların sesleriyle çınlayan hip sokaklarının altında çaktırmadan büyüyen altkültürler sayesinde çatırdamaya yüz tutan kaldırımlarla dolu büyükbaş dünya kentleri dışında Rio De Janerio, Lyon ve hatta İstanbul gibi şehirlerde de kendini göstermeye başladı. Bu akıma yer veren dergi ve galerilerin sayısı giderek artıyor, insanlar her adım başı karşılarına çıkan duvar yazıları, sticker yahut şablon resimlere bir anlam veremiyor ve nereden, hangi amaçla türediklerini merak ediyorlar. Üstelik her akım gibi sokak sanatının yaygınlığı ve potansiyel gücü de reklamcıların gözünden kaçmadı ve şimdilerde hedef kitlesi özellikle gençler olan çoğu marka, iletişim aracı olarak kendine bu salgını seçmiş durumda.
Sokak sanatı demek, sokakta büyüyen sanat demek. Yani sözlük anlamıyla bile bu işle ilgili bir illegal durum söz konusu. Graffiti kültürüyle özdeşleşen vandallık, kurallara aykırı davranma gibi olumsuz ve ‘göz korkutan’ tanımlamalar sokak sanatı için de kullanılıyor ama araçların ve onları kullanışın farklılığından dolayı çoğu yerde sokak sanatı için post-graffiti yahut doğasına uygun şekilde daha sarsıcı bir sokak diliyle ‘gerilla sanatı’ deyimlerini uygun görenler de mevcut.
Soma Katliamı, Yüzüncü Yıl İşçi Blokları Mahallesi, Ankara
Bisiklet, George Town, Malezya
Kuş, Atina, Yunanistan
Bruce Lee, Saint Etienne, Fransa
Bush, Londra, İngiltere
Calvin & Hobbes, Fransa
Calvin & Hobbes, Fransa
Sigara
Erdal Eren, Konur Sokak, Ankara
Ali İsmail Korkmaz, İstanbul, Türkiye
‘Kentin Yüzü’, Toronto, Kanada
Gezi Parkı Direnişi, Türkiye
Kız, George Town, Malezya
Gözlük, Rusya
Gökkuşağı Merdivenler, Türkiye
Saç, Fort De France, Martinique
‘İlle de Barış’, Gaziemir, İzmir, Türkiye
Gökkuşağı Merdivenler, Fındıklı, İstanbul, Türkiye
Kenny, France
Deve Kervanı, Fransa
Lost Eye, Fransa
Deve kuşu, Roma, İtalya
Pon Pon Kız
En Minik Aktivist, Türkiye
Sadri Alışık Sokağı, Beyoğlu, İstanbul, Türkiye
Çanak antenden teleskopa, Birmingham, İngiltere
Edvard Munch’un ünlü “Doğanın Çığlığı” tablosundan uyarlama, Fransa
Seeder, Kaunas, Litvanya
Shining, Fransa
Sideshow Bob, Fransa
Sluggo On The Street
Lego köşe sütun
özgürlüğe, azad
Spiderman, Fransa
Sum Times
The Legend of Giants, Bialystok, Polonya
The Straw
Bayraklar, Londra, İngiltere
World Going Down The Drain, İspanya