TÜRKİYE ve SOSYAL MEDYA

Türkiye’de Facebook mu, Twitter mı daha etkili? Hangi sosyal medya aracını kimler daha çok kullanıyor? Siyasi liderler bu mecrada başarılı mı? Sosyal medyanın toplumsal hareketlilikteki rolü ne? İki gazeteci; Dağhan Irak ve Onur Yazıcıoğlu, Türkiye’nin sosyal medyadaki ...

TÜRKİYE ve SOSYAL MEDYA (21 Eylül 2012)

Türkiye’de Facebook mu, Twitter mı daha etkili? Hangi sosyal medya aracını kimler daha çok kullanıyor? Siyasi liderler bu mecrada başarılı mı? Sosyal medyanın toplumsal hareketlilikteki rolü ne? İki gazeteci; Dağhan Irak ve Onur Yazıcıoğlu, Türkiye’nin sosyal medyadaki davranışlarını, bir yıllık çalışmanın ürünü olan kitaplarında anlatıyor.

‘Twitter’da sol, sosyalist, sosyal demokrat, Kemalist, ulusalcı çizgi baskın… Daha genç ve merkez sol tandanslı kullanıcıların bulunduğu Ekşi Sözlük’te yaşam tarzına müdahale ön plana çıkarken, Twitter’da Başbakan’ın otoriterliği, Facebook’ta ise yoksulluk-hayat pahalılığı daha fazla konuşuluyor… Twitter’da Türk ve Kürt sosyalistler, Facebook’taysa Kürt hareketi ülke ortalamasının üstünde bir etkinliğe sahip…’
Sosyal medyayla ilgili bu tespitler, genç gazeteciler Dağhan Irak ve Onur Yazıcıoğlu’nun yazdığı ‘Türkiye’de Sosyal Medya’ kitabından. Tespitler hafta arasında e-posta kutumuza düşünce merak edip kendileriyle görüşelim istedik…
İkili, Okuyan Us Yayınları’ndan çıkan; sosyal medyanın farklı alanlarında bir yıldır yaşanan tartışmaları, örnekleriyle derleyip değerlendirdikleri kitaplarıyla, sosyal medyanın anlaşılmasına katkı sağlamak istediklerini söylüyor.
Kitapta ‘Kürt meselesi’nden Melih Gökçek’e, Hizbullah’tan 4+4+4 ‘kavgasına’ pek çok konuda, Facebook, Twitter ve Ekşi Sözlük üzerinden yürütülen tartışmalar hakkında bilgi bulabilirsiniz. Burada, bir yılı bulan araştırmalarında yazarların bazı gözlemlerini aktaralım…

BİR TWITTER EFSANESİ
– Twitter hakkındaki en yaygın önyargılardan biri, gerçek hayatta muhalif bir hareket yaratma kapasitesine sahip oluşuyla ilgili. İran’daki seçimlerde, Mısır’daki toplumsal olaylarda, Tahrir’deki gösterilerde etkin biçimde kullanıldığı için otomatik olarak böyle düşünülüyor. Ama toplumsal hareket yoksa Twitter’ın yapabileceği bir şey de olmaz. İran’daki, Tahrir’deki gösterileri Twitter değil; Twitter’ı o gösteriler yarattı. Tahrir olmasaydı Twitter bugün bu durumda olmazdı.

TÜRKİYE’DE FACEBOOK ETKİLİ
– Twitter’ın her ülkede aynı etkiyi göstermesini beklememek gerek. Türkiye’de böyle bir sosyal harekette aktif biçimde kullanılacak sosyal medya aracı Facebook’tur. Çok daha politize bir alan. Örneğin Hocalı katliamı eylemi ve Eyüp’teki Efes One Love Festivali’ne karşı yapılan ‘bira festivali istemiyoruz’ kampanyası Facebook’ta örgütlendi.

– Facebook’un avantajı farklı konularda sayfalar açılabilmesi. Her grup kendi sayfasını açıyor. Orada yazdıklarınızı dışarıdan kimse görmüyor, bir şey yazdığınızda kınanmıyorsunuz; herkes aynı fikirde çünkü. Daha çok nefret grupları yaygın.

– Şunu gördük ki; Türkiye’de insanlar hangi gruba dahil olursa olsunlar, siyasi olarak çok bastırılmış ve bu her fırsatta nefret saçan patlamalara neden oluyor. İnsanların kendilerini ifade edecek kanallara ihtiyacı var ama sosyal medya bu işlevi görmüyor; burada ortaya çıkan ürün sağlıksız oluyor. Nefretini dışa vurarak rahatlıyorsun, o nefret katlanarak büyüyor. İnsanları politik süreçlere katan farklı kanallar gerekli.

BAZEN KULLANMAMAK İYİDİR
– Devlet Bahçeli, Twitter’ı kullanmasa, şimdiki şekliyle kullanmasından daha iyi olur. Şaka malzemesine dönüşmekten kurtulamıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, örneğin ‘Biz Gençliğe Hitabe’yi ezberledik de geldik’ gibi tweet’ler atıyor. ‘Yeni CHP’ imajına ters. Onu Kemalizmi ezberlemiş ‘devlet partisi’ olmakla eleştirenlerin ellerini güçlendiriyor. Tayyip Erdoğan’ın sosyal medyayı kullanmaması bilinçli bir tercih. Geride durmasının kendisine fayda getireceğini düşünüyor. ‘Ulaşılmaz lider’ imajını destekleyen bir tutum.

– AK Parti’li bakanlar ve milletvekilleri sosyal medyada AK Parti’nin tabanından da tepki çekiyor. Çok karşılaştık; ‘Ben senin ne olduğunu biliyorum, seni beğenmiyorum ama Başbakan’a dua et’ biçiminde düşünenler çok. AK Parti’yi değil, Erdoğan’ı benimsiyor büyük çoğunluk.

MELİH GÖKÇEK ‘OLAYI’
– Çalışmamız boyunca en ilginç bulduğumuz kişi Melih Gökçek’ti. Doğru ya da yanlış olması bir yana, sosyal medyayı sosyal medya gibi kullanıyor; bazen günde 18 saat tweet atıyor, herkesle doğrudan diyalog kuruyor, bazen kışkırtıcı oluyor. Onun politik çizgisine yani popülizme çok uygun… Örneğin bazen, sol tabanı kuvvetli Ekşi Sözlük’te de destek alıyor. Normalde bizim öngöremeyeceğimiz bir şey.

POPÜLİZM VE YÜKSEK EGO
– Sosyal medya popülizm sever. Örneğin aynı çizgide gösterilebilecek Mustafa Sarıgül, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha fazla takdir topluyor. Sarıgül’ün sürekli yaptığı işleri anlatması, böbürlenmesi, verdiği yardımları açıklaması, normalde tepki çekmesi beklenilen bir durum. Ama öyle olmuyor, ‘Helal olsun adama’ diyenler garipseyenlerden daha fazla.

– Sosyal medyada görünür olan diğer şey yüksek ego. Yüksek egoya sahip herkes bu alanda karşılığını alır; takipçi sayısını artırır. İlk anda bu fikre ikna olmayabilirsiniz ama bir deney yapar, kendinize farklı bir kişilikte yeni bir hesap açarsanız siz de böyle olduğunu görebilirsiniz.

ALTER EGO SİZİ TESLİM ALIR
– Gerçek hayatta sessiz sakin insanların Twitter’da farklı isimlerle açtıkları hesaplar onların alter egolarına dönüşüyor. Oradaki alter egonuz bir süre sonra sizi teslim alıyor. Örnekleri çok. Dışarıda kendi ismini söylemekten rahatsız oluyor. Farklı isim kullanan insanlar ortalama beş bin takipçiden itibaren bu duyguya kapılıyorlar.
AKŞAM / Eyüp Tatlıpınar