KORONA GÜNLERİNDE GAZETECİLİK5 sene ÖNCE
KORONA GÜNLERİNDE GAZETECİLİK‘İnternet Gazeteciliği ve Dijital Medya’ yazı dizimizin 5. Bölümü’nde, Türkiye’deki haber sitelerini inceliyoruz.
“Pijamalı Gazetecilik!”
Bugün internet üzerinde yüzlerce haber sitesi var. Bunları genel olarak üç grupta sınıflandırabiliriz:
– Gazetelerin ve televizyon haber kanallarının siteleri.
– Özgün içerik/haber/yorum üreten, kendisini kanıtlamış internet haber siteleri.
– Kopyala/yapıştır yöntemiyle çalışan diğer siteler.
Online haber sitelerinin çoğu ajanslar, gazeteler, haber televizyonu kanallarının internet sitelerindeki haber, fotoğraf ve videolarını kopyala/yapıştır, kayıt yöntemleriyle takipçilerine ulaştırmakta, üstelik yine çoğu ‘kaynak’ bile göstermemektedir. Bu uygunsuz durum, telif hakları ve gazetecilik etiği açısından, dijital medyanın en büyük sorunlarından biridir.
İnternet tarayıcınızda bildiğiniz haber sitelerini yan yana açın. Büyük çoğunlukla aynı haberlerin olduğunu, üstelik aynı metinlerin, aynı fotoğrafların olduğunu göreceksiniz. Çünkü hepsi aynı kaynaklardan beslenmekte, aynı yöntemlerle içerik oluşturmaktadırlar. Farklı bir içerikle karşımıza çıkanlar varsa, işte bunlar özel/özgün haber yapan portallardır.
Heyecanlı Ama Ne Kadar Güvenilir?
Dolayısıyla, kendi muhabirleri olmayan, bir-iki editör ve bilgisayar operatörü ile işi kotarmaya çalışan haber sitelerinin sunduğu içerik “derleme”den öteye gidememektedir. Üstelik zamana karşı bilinçsizce yapılan bu ‘derleme’, genelde editoryal bir süzgeçten de geçirilmediği için kimi zaman ‘komik’ olaylarda yaşanmaktadır. Basılı medyada ‘asparagas’ denilen türden ‘internet efsaneleri’ oluşmaktadır. Bu gerçek, doğal olarak dijital gazetecilik ve internet haberciliğine olan güveni sarsmaktadır.
Televizyonlardaki ‘reyting’ kaygısına benzer bir kolaycılık, bugün dijital medyada da yaşanmaktadır. Doğrulanmamış, editoryal bir kalite süzgecinden geçirilmemiş, niteliksiz, spekülatif, sansasyonel içerik/haberle ‘tıklanma’ sayısı arttırılmaya çalışılmaktadır. Bu ‘ucuz’ yöntem, ziyaretçi sayısını arttırmak için ne yazık ki bir formül olarak kullanılmaktadır.
Ana sayfadaki tüm haber başlıkları, reklam yazarlarının “teaser” sloganları ile yarışırcasına, dikkat çekip, merak uyandırmak üzerine oluşturulmaktadır. Tüm haber sitelerinde bu uygulama neredeyse bir ‘kural’ haline gelmiştir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Seks Kaseti!
Ana sayfada haber başlığı: “Memurlara yüzde 20 zam yapıldı”. Tıklayarak gittiğimiz haberin detayı sayfasındaki başlık ise: “Venezuella hükümeti, memurlarına yüzde 20 zam yaptı”.
Ana sayfada haber başlığı: “Kılıçdaroğlu’ndan Ak Parti’ye sürpriz ziyaret!”. Haber sayfasında olayın ayrıntısı: “Bayrampaşa’daki mitinginin ardından Esenler’e doğru ilerlerken, AK Parti Bayrampaşa İlçe Başkanlığı önünde durarak, partililerle el sıkıştı”.
Ana sayfada haber başlığı: “Facebook artık kullanıcılarına para ödeyecek”. Haberin ayrıntısı: “Facebook, Amerika’da reklamları tıklayan üyelerine, tıklama başına 10 cent ödeme yapacak. Üstelik bu ödeme nakit değil, Facebook Credits ya da sitenin yeni Groupon hizmeti olan Offers üzerinden, Facebook’un sunduğu hizmetler içerisinden satın alma olarak gerçekleşecek.” Yani bilinen basit bir ‘adsense’ ve ‘affilliate’ uygulaması, ama ana sayfadaki başlıkta, sanki Facebook tüm kullanıcılarına para verecekmiş gibi duyuruluyor.
Ana sayfada haber başlığı: “Kılıçdaroğlu’nun da seks kaseti mi var?” Sayfasında haberin devamı: “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Avcılar Belediye Başkanı ile yaptığı telefon görüşmesi kayıtlarının internete düşebileceği söyleniyor.”
“Seksi Güzeller” Foto Galeri İçin Tıklayınız!
Geleneksel basılı medya, “magazin” anlayışını, hatta hastalığını bile diyebiliriz, dijital medyaya da taşımıştır. Bu tür içeriğe, tüm haber portallarında rastlanmakla birlikte, özellikle büyük gazetelerin web sayfalarında daha bir belirgin olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dijital medyanın görsel sunum olanaklarından sonuna kadar yararlanan editörler, standart özel bölümlerin dışında, sayfada boş kalan yerlere de hemen “seksi güzelleri” yerleştirmektedirler.
Ünlülerin “çocuklukları, gençlikleri”, “eskiden nasıllardı”, “makyajsız halleri”, “frikikleri”, “photoshop’un marifetleri” gibi başlıklarla ‘galeriler’ oluşturulmaktadır. Üstelik aynı konulu foto galeriler, sanırım kullanıcının hafızasının zayıf olduğu düşüncesiyle, iki de bir de ısıtılıp ısıtılıp tekrar servis edilmektedir. Nedense “arşivden” gibi minik bir dipnota bile gerek görülmemektedir.
Bir de ‘her eve lazım’ diye düşünülen “komik videolar”, “komik fotoğraflar” furyası var ki, evlere şenlik! Tribünlere oynayan haber portallarının olmazsa olmaz standart içeriği durumuna gelmiştir. Hangi siteyi açsanız karşınıza çıkan bu video ve fotoğrafların kendilerinden ziyade, kolay ucuzcu uygulama kurnazlığı traji-komik bir hal almıştır.
Devam Edecek…