Türkiye’de siyasette gelinen son nokta: Kabadayılık restleşmesi!

KAMİL ERYAZAR Türkiye yine yeni bir siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel kriz döneminden geçiyor. İktidar yöneticileri ve siyasal parti liderleri arasındaki gerilim yurttaşlara da yansıyor. Kendisi gibi düşünmeyen ve yaşamayanları yok sayanların...

KAMİL ERYAZAR

Türkiye yine yeni bir siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel kriz döneminden geçiyor.

İktidar yöneticileri ve siyasal parti liderleri arasındaki gerilim yurttaşlara da yansıyor.

Kendisi gibi düşünmeyen ve yaşamayanları yok sayanların nefret ve linç kültürü ne yazık ki giderek yaygınlaşıp ‘ötekileştirme’lere dönüşüyor.

Ayrıştırma sonucunda oluşan toplumsal kutuplaşma tehlikeli bir boyuta ulaşmış durumda.

Herkes burnundan soluyor. Hiç kimsenin kimseye saygısı, tahammülü, hoşgörüsü kalmadı. En küçük anlaşmazlıklar, minicik sorunlar bile büyük kavgalara dönüşebiliyor. Yaralanmalar hatta can kayıpları oluyor. Daha da kötüsü etnik kökenli kitlesel toplu saldırılar, yakıp yıkmalar yaşanıyor.

Gazetelere, gazetecilere saldırılıyor.

Toplumun böylesine gerildiği kritik bir dönemde, ülke yöneticileri ve siyasal parti liderlerinin sevgi, saygı, hoşgörü mesajları ile ortamı yumuşatmaları gerekirken tam tersine yangına körükle gidiyorlar.

‘Ben senden daha kabadayıyım!’

Siyasal söylemler adeta kabadayılık restleşmesine dönüşmüş durumda. Son günlerde ‘kim daha kabadayı’ yarışı başladı.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin önceki gün sosyal medyada paylaşılan ‘külhanbeyi’ görünümlü fotoğrafı da bu konuda gelinen son nokta oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Aydın Doğan arasında gerçekleşen semt-memleket vurgulu tartışmaların ardından bu kez de MHP'nin resmi Twitter hesabından paylaşılan Devlet Bahçeli fotoğrafıyla birlikte "Karagümrük" göndermesi yapıldı.

Erdoğan'nın "Kasımpaşalıyım" çıkışına yanıt niteliğinde olan paylaşımdaki fotoğrafta başında kasket, omzunda palto ve elinde tespihle görülen Devlet Bahçeli’nin, “İstanbul’un bütün semtlerini iyi bilirim, Karagümrük’e de sevdalıyımdır” notu da dikkati çekti.

Özellikle Osmanlı’nın son döneminde hakim olan “kabadayılık” kültüründe İstanbul’un “ağır abi semti” olarak bilinen Karagümrük diğer bir “ağır abi semti” Kasımpaşa’nın en büyük “rakibi” olarak biliniyor.

Sosyal medyada gelen tepkiler üzerine bir açıklama yapan Bahçeli'nin başdanışmanı Metin Özkan, Türkiye'de ortamın şu sıralar çok gergin olduğunu, insanların tebessüm etmesi gerektiğini, bu fotoğrafın da insanların biraz olsun tebessümü için paylaşıldığını söyledi. Metin Özkan, bu fotoğrafın kabadayılığı temsil etmediğini de sözlerine ekledi.

Kasımpaşalı – Kelkitli atışması

Erdoğan, Aydın Doğan'ı kastederek "Eli cebinde Başbakanları karşılayanlar gördük. Kendi söyledi 'Biz hükümet getirdik hükümet götürdük' dedi. Bende kendisine, 'Kusura bakma ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım hak bildiğim şeyden taviz vermem' dedim" şeklinde konuşmuş, Aydın Doğan ise Erdoğan'a verdiği yanıtta "Ben de doğup büyüdüğüm Anadolu yaylasının yiğit delikanlılarının yetiştiği Kelkit’ten geliyorum." yanıtını vermişti.

Türkiye çağdaş bir hoşgörü ülkesi olmalıdır

İki ayrı rengin karışımından yeni bir renk çıkar. Hayatın güzelliği, renklerin, zevklerin ve düşüncelerin çeşitliliğidir. Tutuculuk ve önyargılardan uzak, hoşgörülü, farklı görüş ve düşüncelere saygılı, sevecen, insancıl, çok yönlü bir toplumsal yaşam biçimimiz olmalı.

Eleştirirken bile, insansal ölçütlerden uzaklaşılmaması gerekir.

Türk toplumu ve kültürü çok renkli zengin bir mozaiktir. Türkiye yüzyıllardır farklı dinlerin, kültürlerin bir arada kardeşçe barış içerisinde yaşadığı çağdaş bir hoşgörü ülkesidir ve bundan sonra da böyle olmalıdır.