Üniversitedeki biber gazı skandalı pahalıya patladı

KAMİL ERYAZAR Kaliforniya Davis Üniversitesi, internetteki kötü itibarını düzeltebilmek için 271 bin dolar harcadı 17 Eylül 2011’de Amerikan finans merkezi New York’ta başlayan, kısa sürede ABD’ye ve dünyaya yayılan antikapitalist &q...

Üniversitedeki biber gazı skandalı pahalıya patladı (15 Nisan 2016)

KAMİL ERYAZAR

Kaliforniya Davis Üniversitesi, internetteki kötü itibarını düzeltebilmek için 271 bin dolar harcadı

17 Eylül 2011’de Amerikan finans merkezi New York’ta başlayan, kısa sürede ABD’ye ve dünyaya yayılan antikapitalist "Wall Street’i işgal et” (OWS) sivil toplum hareketine destek vermek amacıyla 18 Kasım 2011’de University of California, Davis (UC Davis) bahçesinde gösteri düzenleyen öğrencilerin üzerine, üniversite güvenlik görevlisi (polis memuru) John Pike çok acımasızca yakından biber gazı sıkmıştı.

İzleyenleri dehşete düşüren bu korkunç olayın görüntüleri kısa sürede internet üzerinden yayılmış ve milyonlarca kişi tarafından izlenmişti.

Barışçıl göstericilere karşı polis şiddeti ve orantısız güç kullanımı medyada günün konusu olmuştu. Yine aynı üniversitede büyük gösterilerle protesto edilmişti.

Washington Post’ta yer alan habere göre, bu durumdan çok rahatsız olan üniversite yönetiminin, görüntülerin ve arama sonuçlarının internetten kaldırılarak, online itibarını temizleyebilmek için teknoloji danışmanlarına 271.000 dolar ödediği ortaya çıktı.

Olaydan hemen sonra Nevins'e & Associates adlı bir online itibar ajansıyla çalışmaya başlayan üniversite yönetimi, internette çıkan konu ile ilgili tüm haberleri takip etmeye başladı. Olumsuz imajını düzeltmek için de bir online marka PR’ı başlattı.

"UC Davis biber gazı"nı Google arama sonuçlarından çıkartabilmek için ajansa ilk altı ay için 15 bin dolar ödedi. Ertesi yıl da “arama motoru sonuçlarının yönetimi stratejisi yürütmek” üzere ajansa 82.500 dolar daha ödedi.

2015 yılı sonuna kadar, sosyal medya yönetimi ve stratejik dijital iletişim danışmanlığı için ajansa 173.750 dolar daha ödeme yapıldı. Üniversite yönetimi, fonların iletişim departmanı bütçesinden karşılandığını söyledi.

Üniversite yönetimi, biber gazı püskürtme skandalı sonrası imajını düzeltebilmek için çalışmalar yaptığı daha önce de açıklamıştı.

Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında yer alan University of California, Davis (UC Davis) aynı zamanda kendi alanında da bir numara olan bir kamu üniversitesi. Haberi ilginç kılan da zaten özel değil bir devlet üniversitesinin online imajını düzeltmek için bu kadar ciddi bir para harcaması. Bu bakımdan da, ‘halkın vergileriyle finanse edilen bir kamu kuruluşunun’ böyle bir bütçe kullanması birtakım eleştirilere neden oldu.

ONLİNE İTİBAR YÖNETİMİ

İnternet ve sosyal medyanın yaygınlaşmasından sonra “online itibar yönetimi” diye yeni bir iş alanı oluştu. Markalar, şirketler, siyaset, sanat, spor ve iş dünyasında ünlü kişiler bu konuda danışmanlık hizmetleri veren kişi ve kuruluşlarla çalışmaya başladılar.

İnternet, pazarlama için pek çok olanak ve yararlar sağlıyor. Ancak markanız açısından kontrol edemediğiniz ve yönetemediğiniz zaman da son derece riskli, tehlikeli bir ortama dönüşebiliyor.

Her an, her dakika içerik, bilgi, dedikodu, spam üretiliyor ve yayılıyor. Üstelik bu yayılış o kadar hızlı ve kontrolsüz bir şekilde oluyor ki, internet kullanıcıları, sosyal ağların üyeleri sorgulamaya bile fırsat bulamıyorlar. Genellikle de akıl süzgecinden geçirme, akıl gözüyle görme, doğrulama gereğini bile duymuyorlar. Çünkü internet “kolay bilgi” ile birlikte kitleleri düşünce tembelliğine yöneltmiştir. Bir de dijital medya kullanıcılarında nedense her önüne geleni “forward’lama”, paylaşma alışkanlığı yerleşmiştir.

İnternette her şey günübirlik yaşanıyor. Ama markalar, kişiler, kurum ve kuruluşlar hakkında üretilen olumsuz söylemler, arama motorları kayıtlarına girerek, sistemin çöp kutusunda neredeyse silinemeyen bir ‘sabıka kaydı’ gibi kalıcı olabiliyor. (Allah affeder, Google unutmaz!) Temizlemek, düzeltmek uzun zaman alabiliyor. Kimi zaman da bu olanak bulunamadan, geri dönülemez kötü sonuçlara varabiliyor.

Bir sabah işyerinize geldiğinizde, siz akşam yatağınızda mışıl mışıl uyurken, internette markanız hakkında gece boyunca fırtınalar kopartıldığı, “siber statünüzün” zedelendiği kötü bir sürprizle karşılaşabilirsiniz.

Rubbit Türkiye’nin yaptığı araştırmalara göre, Türkiye’de her 100 şirketten 80′i itibar zedeleyici karalamalara maruz kalıyor. Aynı zamanda bu araştırmaya göre, Türkiye’de internette en çok karşılanan suçlar yanlış bilgi, video, fotoğraf paylaşımı oluyor.

Sosyal medyanın çeşitlilik kazanmasıyla birlikte, markalar açısından, bu kaygan ortamda üretilen sınırsız içeriğin takibi de gün geçtikçe zorlaşıyor. Ama ne yapıp edip, bunu başarmak gerekiyor.

Markanın büyüklüğüne ve stratejik özelliklerine göre profesyonel bir internet takip, dijital PR ajansı ile çalışılabileceği gibi, en azından ücretsiz ‘Google Alerts’ gibi araçlardan yararlanarak, günlük olarak takip etmek ve her an dinamik bir güçle dijital kriz yönetimine hazır olmak gerekiyor. Profesyonel şirketlerden düzenli ‘monitoring’ hizmeti de alabilirsiniz. Böylece internet ve sosyal medyada markanız hakkında olumlu-olumsuz konuşulan her şeyden anında haberdar olma olanağını da yakalayabilirsiniz.

Ancak uzmanlar “online itibar yönetimi” adıyla sunulan abartılı ve gerçek dışı para tuzaklarına düşülmemesi konusunda da uyarıda bulunuyorlar.